Yanılgılar kısmının düşler kısmına göre daha elle tutulur ve mantığa uygun şekilde açıklandığını düşünüyorum. Duslerin yorumlanmasinda düşlerde simgesellik dersi benim için hiçbir gerçekçiliği olmayan iskembeden sözler olarak kaldı. Freudun dediği gibi mitolojide ya da edebiyatta simgesellik, sembolik ifadeler rahatlıkla aranabilir, bircok farklı çıkarımda da bulunulabilir. Elbette insanlar bu sembollerin bazılarından haberdardır. Ama insan biriciktir ve rüyası da biriciktir. Hal böyleyken kültürel mitolojik ya da edebi sembollerin kişinin rüyasında da aynı anlamlarda yorumlanabilecegi görüşü fal bakmaya, rüya tabiri kitapları karıştırmaya benzer. Zaten Freud da simgesellik konusunda kendisine gelen eleştirilerin farkında ama kültürün bireye etkisini gözeterek bu durumu savunmaya çalışmış.
Rüya yorumu, rüyadan çıkarılacak sonuclar her birey için aynı olamaz. Freudun da belirttiği gibi kişi rüyası hakkında ya da geçmişi hakkında herhsngi bir bilgiiyi bize eksik verirse bütün psikanaliz çöpe atılacaktır. Zaten ben insanların bu araştırma için yeterince dürüst ya da cesur olduklarını düşünmüyorum. Öyleyse Freud bize balık vermez ama balık tutmayı öğretir. Rüyalar konusunda ise tutacagimiz balık sadece kendimiz olabiliriz. Çünkü guvenebilecegimiz ve doğruları söylediğine emin olabilecegiz yegane kişi kendimiziz. Bu nedenle rüya yorumlamalarini ancak kendi kendimize yapabiliriz
