Rüyalarda: Ana ve Küçük Alimcan

Ana

Ufukta beni göreceğini mi sandın? Rüyaydı senin bekleyişin. Benim de rüya oldu umutlarım. Bizim bütün hayatımız rüya oldu, anne.

Sayfa 10 - Ötüken Yayıncılık

RT

Ana

Ama ister savaşlarda, ister günlük hayatımda olsun, karşılaşmış olduğum tehlike ve zorluklara boyun eğmeyen, yıkıldığında çabucak kendini toparlayıp ayağa kalkan bir yaratık olarak olarak getirdin sen beni dünyaya. Ve hayatımın her gününü seninle yaşadım; Gurzuf'un ve Soğuksu'yun güneşli kıyıları, Kızıltaş'ın Gelinkaya'sı silinmez dövmeler gibi kaldı yüreğimin üstünde, ve ruhum öylesine güçlü ve öylesjne azimkâr oldu ki, dudaklarımda acıyla kıpırdayan Yel eser sallanır Ağaçların dalları Bizim için haram oldu Şu Kırım'ın yolları türküsünü koparıp attım dudaklarımdan ve yerine Alim Aydamaklar'ın ve Çora Batırlar'ın çelikten kelimelerle yazılı türkülerini okudum kendi kendime.

Sayfa 11 - Ötüken Yayıncılık

Reklam

RT

Ana

Bizim gerçeklerimiz rüya gibi, rüyalarımız gerçek gibi bugünlerde.

Sayfa 13 - Ötüken Yayıncılık

RT

Ana

Aşkımla hayatımın muamması oldu Gurzuf. Nereye baksam, nereye gitsem yolun sonunda beni bekleyen Gurzuf'u gördüm. Hiçkimse Gurzuf değişti demesin bana; bizim yüreklerimizden taşan taş, demir, alçı ve tuğlalarla inşa edildi Gurzuf. Yalnızca rüyalarımızda değil, bitmeyen ağrılarla ve alabildiğine açık ve yaşlı gözlerimizle baktık ve gördük biz bizim Gurzuf'umuzu, ve geceleri Gurzuf'un hasretine bürünüp uyuduk yıllar yılı.

Sayfa 14 - Ötüken Yayıncılık

RT

Ana

Hiçkimse gün gelir aşk söner demesin. Aşk geçmez, ve sönmez.

Sayfa 17 - Ötüken Yayıncılık

RT

Ana

Hatırlıyor musun? Ben bizim bağlarımızda yalınayak koşup oynayan bir çocuktum, bağlarımızın toprağı tabanlarımda kaldı; denizimizde çırılçıplak yüzen bir çocuktum, denizimizin kokusu bedenimde kaldı; Demirli Çeşme üstündeki evin verandasından Gurzuf'a ve yöresine çocuksu gözlerimle baktım, gözlerimde Gurzuf ve yöresi kaldı.

Sayfa 17 - Ötüken Yayıncılık