"Eğer eskinin altın çağ varsayımı bir yanılgı ise ona kapılan bir insan, kenti çok daha yaşanılır kılabileceği çare ve yeni biçimler arayacağı yerde, eşsiz döneme ulaşma çabasının peşine takılıyor olabilirdi. Buradaki mesele, geçmişte altın bir dönemin gerçekten de yaşanıp yaşanmadığı konusunda düğümleniyordu. İnsanoğlu geçmişi kurarken çarpıtıyor, süzgeçlerden geçiriyor, yeniden icat edebiliyordu. Dolayısıyla çoğu altın çağ inşa girişimi muhtemelen kurmaca ürünüydü. Eğer durum böyle ise kentsel biçimin değişmezliğini ve eskinin mükemmelliğini bir yanılsama olarak kabul etmek akıllıcaydı."