Zaman’ın rüzgarına dayanan, Rüzgar’ın zamanına da dayanır. Çünkü zaman ve Rüzgar dağları birlikte yonttular. Çöl kumu onların başarısıdır; çöl gecesi de. Suyun her kımıldayışında Rüzgar ve Zaman birlikte bulunur. Su, yalnızca onlarda yıkanır. Metinlerin gücü ise, kıpırdamayan sudaki Zaman’ı gösterebilmeleriyle ölçülür.
Rüzgar alacağı metinleri seçerken çekirdeği kabuktan önce görür; çünkü her sözcüğün rüzgarı kendi içinden doğar, dışarı çıkınca ötekilerle birleşir, kaynağını unutur.
“Nasıl?.. yazdın mı?..”
“Evet,” dedim başımı sallayarak.
“Bize ne zaman okuyacaksın?” diye sordu kızım.
Gülümsedim, “Rüzgar geri getirince,” dedim. “Getirirse…”
Takvimi ve saati can simidi olarak kullandı insan kendini yitirdiği sonsuzluğunda zamanın. Bugün can simitli milyonlarca ölü, o denizin üstünde yüzüyor, her an yeni katılanlarla birlikte.
Rüzgar el yazısını sever. El yazısında, yazarken çekilen sıkıntıyı, verilen emeği, zamanın sözcükleri kullanmasını, göz nurunu görürsünüz. Korkmayın, sizden uzaklaşanların birçoğu size geri gelecektir. Geri gelmesi gerekenler…