“O Rus oyuncaklarındaki gibi; birini açıyorsun, başka biri çıkıyor içinden. Hepsi de anı bunların. Kadın hâlâ adamın yanında.
Yanağını cama dayamış, “Rüzgârlı camlar...” diye mırıldanıyor.
Kır kahvesindeki adamın beklerken yaşadığı azalmıştık duygusunu hissediyor. Kentleri birbiri ardına geçiyorlar. (Zamandan değil, yaşanılandan bahsediyorum.) Yaz bitiyor ve biliniyor söylenmese de.