Rüzgarlı Camlar

Serkan Türk

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
93 syf.
·
Puan vermedi
Yaşadığım yıllardan kesitler buldum öykülerin içinde, üzerime bir ağırlık çöktü, kederlendim ve sıkıldım da. Adını tam koyamadığım bir duygu besliyorum kitaba. Olmuş mu olmamış mı diyemiyorum. İç dünyaya yolculuk var da sanki belli bir noktadan sonra zorlama var... Bazı öyküler, öykü değil de deneme gibi...
Rüzgarlı Camlar
Rüzgarlı CamlarSerkan Türk · Yitik Ülke Yayınları · 201667 okunma
Reklam
93 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
İnsan insanın avcısı... Kanıyorum bir taşın dibinde. Ben kanadıkça akıyorum başka tozlara doğru. Her biri başka tarafa dağılan kum tanecikleri iki kısa gece için ömür biçiyorlar bana. Bahçedeki çayırlara doğru bakıyorum, ötesindeki köprüye... " Yazarın okuduğum ikinci öykü kitabı. İlk tanışma kitabı etkilemişti devamında okuduğum şiir kitabı da aynı şekilde. Kalemini sevdim ruha değen cümleler, kaleme dökülemeyen sözcüklerin dili olabilir. Okumaya devamm...
Serkan Türk
Serkan Türk
Rüzgarlı Camlar
Rüzgarlı CamlarSerkan Türk · Yitik Ülke Yayınları · 201667 okunma
93 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Hilmi Yavuz'un aynı adlı şiirinden ismini alan kitap, üç bölümden oluşuyor.Camlar, Rüzgârlar ve Bulutlar isimli bölümlerin toplamında 14 öykü yer alıyor.Öykülerin başlangıçlarında Cesare Pavese, John Berger, Hilmi Yavuz, Çiğdem Sezer'den epigraflar bulunuyor.Serkan Türk'ü de etkilemiş olma ki Türk edebiyatının lirik prensesi Tezer Özlü'nün izini sürebiliyorsunuz kitapta.Serkan Türk, türler arası gidip geliyor gibi görünse de hikâyeyi şiirin gölgesinde bırakmaksızın, sağlam bir denge kuruyor, şiir ile hikâye arasında.Ama yine de bu cümlelerin ancak bir şairin elinden çıkmış olabileceğini hissediyorsunuz.Öykülerin sonunda olayları değil, sizde yarattığı duyguları hatırlıyorsunuz."İçeri bakmak isteyip başını geri çekiyor pencereden.(Hep dışarı bakılır pencerelerden.)" diyor Rüzgârlı Tırpan öyküsünde Serkan Türk.Kitabı okuduğumda hissettiğim de buydu.Sanki kahramanlar sürekli bir pencereden içeri bakma, geçmişe dönme isteği içinde.Okuyucu olarak kahramanların beyninde, düşünceleri arasında dolaşıyor gibi hissettim kendimi.Tatlı bir hüzün kalıyor, öykülerin sonunda. "Gece bir fısıltıya dönüştürecek konuşmamızı.Yan yana duran kayalar, asırlık ağaçların gölgeleri ve yazın yağmuru geçecek içimizden o kısa iki gecede.Sonrası boşluktur, bilirsin." syf 59
Rüzgarlı Camlar
Rüzgarlı CamlarSerkan Türk · Yitik Ülke Yayınları · 201667 okunma
93 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bu öykü kitabına nasıl bir yorum katabileceğimi bilmeden başlıyorum,sanırım kelimeler beni taşıyıp götürecek bir şekilde. Kitabı ilk açtığınızda üç farklı bölümle karşılıyor sizi,camlar,rüzgarlar ve bulutlar. Önce ne olduğunu anlamıyorsunuz tabi. Karakterler o kadar güzel yansıtılmış ki kitap bitmeden buna bir yorum getirmenizinde mümkün olduğunu sanmıyorum.Kişilerin ruh halleri gözlerinizin önüne bir resim gibi seriliyor ve kendinizi her karakterin yerine koyuyorsunuz. Kitap bitene kadar bir çok duyguyu hissediyorsunuz,sıkılmak aklınıza gelmiyor.Derinlerde yüzmeyi sevenlere,insanlık adına düşünmek isteyenlere kalbinin gözlerine siyah bez bağlamamış insanlara hitap eden harika bir kitap. Bu kitapla birlikte Serkan Türk'ün Tanrının Yalnız Kırları nı da okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar.. Sağlıcakla kalın :)
Rüzgarlı Camlar
Rüzgarlı CamlarSerkan Türk · Yitik Ülke Yayınları · 201667 okunma
Reklam
93 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Rüzgarlı Camlar Hüzünlü hikayeler bunlar. İnsanın içinde barındırdığı ve kimseye belli etmeden dönüp baktığı görünmeyen portreleri. Yaşadığı çevreye kendini ait hissetmediği vakit, ait olmak istediği yeri kendi içinde kuran ve kendilerine el değinceye kadar orada yaşayan karakterler. Bir an yorulup, anlatmak istenilen, kimseye değil herkese anlatır gibi anlatılan ama kimsesizce, aslında kendine anlatılan hikayeler. Evrilen hikayeleri seviyorum. Başı ve sonu yoktur bunların, yeri ve zamanı da.Hep aynı düzlemde ilerlemiyor, karakterin zaman ve mekanı büktüğü, özünde aynı ama kavrayışında değişiklikler yaşadığı, hayale ve gerçeğe aynı anda uygun bir yapı sergiliyorlar. Serkan Türk hikayelerinin en sevdiğim yönü sade bir anlatımının olması ve o sadeliğin içinde istediği duyguları aktarabilmesi. Cümleler, duyguları içinde barındırsın diye düşünülerek oluşturulmuş, şiirsel bir ifade denemese de bazı cümleleri okurken bir şiirden alınmış ve tam yerine konmuş bir mısra hissiyatını uyandırdı bende. Bu kitapta anlatım olarak bazen tekil-çoğul şahısların bir hikayede çok fazla değişkenlik göstermesi sadeliğe etki etse de benim için sorun oluşturmadı. Okur olarak bazı yazar, eser ve karakterlerden etkileniyorum. Bu kitapta yazarın da bazı yazar ve eserlerden etkilenerek yazdığı kanaati oluştu bende. Özellikle köstebek isimli hikaye Gregor Samsa’dan izler taşıyor gibiydi.
Rüzgarlı Camlar
Rüzgarlı CamlarSerkan Türk · Yitik Ülke Yayınları · 201667 okunma
Resim