Havada bir rüzgar, iğde kokusu geliyor burnumuza. Bir pazar ama Rüzgarlı Pazar. Yoksulluk, geçim derdi. Çok yüksekte de gözü yok bu insanların. Konum Rüzgarlı Pazar.
Duran, Şapkacı Bacı, Dürümcü Baba, Bilal, adamotu satan adam, Battal abi, Çaycı Pala, Cesur ve Nimet, Doktor ve köpeği Kopiş, kolyeci oğlan ile sevgilisi, sigaracılar, eski plakçılar, ne alırsan bir milyoncular, üç kâğıtçılar…
Ya o insanların kalplerinin güzellikleri, samimiyetleri, sevinçleri ve gözyaşları…
Adeta Rüzgarlı Pazar’dan biriymiş gibi hissediyorsunuz. Hem duygulandıran hem tebessüm ettiren bir kitap oldu benim için.
Okumanızı tavsiye ederim.