Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu

Enver Altaylı

En Eski Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu sözleri ve alıntılarını, en eski Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mahmut Aykarlı geç deşifre olan KGB ajanı
Sovyetler, Türkistanlıların 30'lu yıllardan itibaren vatanları dışında verdiği bağımsızlık mücadelesini yakından izlemeye çalışmıştı. Rus haber alma örgütlerinin Sovyetler Birliği dışındaki en önemli ajanlarından birisi Mahmut Aykarlı'ydı. Mahmut Aykarlı, 1931 yılında Sovyetler Birliği'nden lran'a gelmiş ve Türkistan bağımsızlık hareketinin önde gelen simalarından Müftü Sadreddin Han'ın güvenini kazanarak 24 yıl Afganistan, İran ve Pakistan'da Sovyet casusluk örgütünün en önemli ajanianndan birisi olarak faaliyet göstermişti.Aykarlı, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Afganistan'da Alman Büyükelçiliği'yle temas kurmuş, onları da kendisine inandırmış, onlara Sovyet istihbaratının bilgisi çerçevesinde bazı bilgiler vermiş, onlardan da Almanların bölgede Sovyetler' e yönelik faaliyetleri hakkında aldığı bilgileri Sovyetler' e aktararak Moskova için önemli hizmetlerde bulunmuştu. Aykarlı, MTBK'nın Pakistan temsilcisi olmayı da başarmış ve MTBK çalışmaları hakkında KGB'yi bilgilendirmişti. 1955 yılında önce Türkiye'ye gelmek, daha sonra da Almanya'ya gitmek üzere Pakistan'dan yola çıkmış, fakat karar değiştirerek İran' dan, Sovyetler Birliği'nin İran Büyükelçiliği yardımıyla Sovyetler Birliği'ne gitmişti. Mahmut Aykarlı 1944 yılında Afgan devleti içindeki Sovyet ajanlarının yardımıyla Müftü Sadreddin Han'ın Herat şehrinde ikamete mecbur edilerek faaliyetten men edilmesini sağlamış ve yine Sadreddin Han'ın Mustafa Çokay'a yazdığı bir mektuptan anlaşıldığı üzere, müftünün onayı ve tavsiyesiyle Türkistan Milli Bağımsızlık Hareketi'nin Afganistan'daki lideri konumuna yükselmişti.
Güney Türkistanda bir ajan Mübeşşirhan Terâzî
Aykarlı'yla irtibatı olan Mübeşşirhan Terazi adlı biri vardı. Mübeşşirhan Terazi, önemli bir din adamı ve Afgan kraliyet ailesine mensup gençlerin Arap-İran dil ve edebiyatı sahalarında öğretmeni ve dolayısıyla kraliyet ailesi üzerinde nüfuz sahibi biriydi. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Almanlar, Türkistan'da Sovyetler' e karşı silahlı bir hareket başlatmaya uğraşıyordu. Afganistan'daki Türkistanlılar örgütlenip önemli bir silahlı güç oluşturulacaktı. Bu amaçla Buhara hanının adamlarından, eski Basmacı liderlerinden, Türkistan lejyonlarından seçilip o bölgeye getirilecek eğitimli askerlerden yararlanılacaktı. "Hansa" kod adıyla yürütülen operasyonun liderliğini Mübeşşirhan Terazi üstlenmişti. Kabil'deki Alman Orta Elçisi Hans Pilger, Mübeşşirhan Terazi'yle irtibat halindeydi. Son derece tutucu olan Terazi, MTBK'mn Yaş Türkistan dergisini "besmelesiz dergi" olarak niteliyor ve fazla liberal buluyordu.
Reklam
Komprador TKP ve her devrin fahişesi KDP
Festivalde çok sayıda Türkiye Komünist Partisi (TKP) mensubu da vardı. TKP, Soğuk Savaş döneminde Türkiye'de Moskova'nın beşinci kolu kabul edilen, çalışması yasaklanmış bir partiydi. Genel sekreterleri Genel sekreterleri Rusya'da veya Doğu Almanya'da yaşar, çalışmalannı Doğu Berlin'den yürütürlerdi. Nasıl CIA'nın kurduğu ve ona bağlı faaliyet
19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal Paşa'nın emperyalizme karşı başlattığı Kurtuluş Savaşı, Lenin ve arkadaşları tarafından desteklenmişti. Bu yüzden Azerbaycan, Türkistan, İdil-Ural aydınları, devrim yıllannda Bolşeviklerle birlikte hareket ettiler. Kazan'da Sultang Galiyev, Başkurdistan'da Zeki Velidi (Togan), Azerbaycan'da Neriman Nerimanov, Türkistan'da Turar Ruskulov, Feyzullah Hocayev, Akmal İkram ve daha yüzlercesi, Lenin'in çağnlarına kulak verip Bolşeviklerle işbirliği yaptı; onun partisinde görev aldı.
Nazım Hikmet'in mezun olduğu üniversite
Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ni bitiren bir çok Asyalı ve Afrikalı genç, ülkelerinin siyasi hayatında önemli rol oynadı. Çin-Sovyet anlaşmazlığı baş gösterdiğinde, Moskova çizgisini izleyerek Mao'ya karşı bayrak açan ve kültür devrimi sırasında öldürülen Lio Şao Çi, tanınmış Hintli komünist Roy, Şevket Süreyya Aydemir, vala Nureddin ve İsmail Bilen (Laz İsmail) bu okulun mezunuydu.
Siyasete bulaşıp bok yememek gerek
Ruzi, Nazım'ı yorgun ve yaşlanmış buldu. Türkiye'deki cezaevi yılları onu çok yıpratmıştı. Sovyetler Birliği'ndeki hayatından memnun olup olmadığı hakkında bir şey söylemedi. 16 yıldır vatanından ve yakınlarından uzak olan Ruzi'ye, "Vatan hasretinin ne demek olduğunu çok iyi bilirim" demekle yetindi. Nazım Ruzi'ye, ABD'deki imkanlardan yararlanmasını, kendisini daha çok eğitmesini söyledi. Ruzi yanından ayrılmak için ayağa kalktığında deniz mavisi gözleriyle Ruzi'nin gözlerinin içine bakıp hüzünlü bir ses tonuyla söylediği şu son sözler ilginçti: "Siyasete bulaşmamaya gayret et. Siyasete bulaşıp b.k yememek gerek"
Reklam
182 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.