En Eski S/Z Sözleri ve Alıntıları

En Eski S/Z sözleri ve alıntılarını, en eski S/Z kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okumak aslında bir dilyetisi işidir. Okumak anlamlar bulmaktır, anlamlar bulmak da onları adlandırmaktır; ama bu adlandırılmış anlamlar başka adlara doğru kayar; adlar birbirini çağırır, toplanırlar ve bu biraraya gelmelerinin yeniden adlandırılması gerekir: adlandırıyorum, adlandırıyorum, yeniden adlandırıyorum: betik böylece geçip gider: oluşum içindeki bir adlandırma, usanmak bilmez bir yaklaştırma, düzdeğişmecesel bir çalışmadır
Sayfa 21 - YKYKitabı okudu
Balzac'ın Sarrasine'i
Aklımda hep kadın başlı olağanüstü bir canavar olacak; bu canavar gelip benim tüm erkekçe duygularıma pençelerini geçirecek ve diğer tüm kadınlara bir kusurluluk damgası vuracak. Canavar! Sen, hiçbir şeye hayat veremeyen sen benim için dünyadaki tüm kadınlan sildin.
Sayfa 222 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Balzac
Maskesinin kaşları ışıktan çok iyi yapılmış bir resmi ortaya çıkartan bir parlaklık alıyorlardı. Bunca yıkıntının üzücü görünümü için ne mutlu ki, bir kadavranınkini andıran kafası sayısız buklelerinin olağanüstü bir tutkuyu açığa çıkardığı sarı bir perukla gizlenmişti. Ayrıca, bu garip kişinin kadınlara özgü süs merakı kulaklarındaki altın küpelerle, güzelim taşlarının kemikleri çıkmış parmaklarında parıldadığı yüzüklerle ve bir kadının boynundaki bir gerdanlığın taşları gibi göz kırpan bir saat zinciriyle oldukça belirgin bir biçimde ortaya konmuştu. Bunun dışında, bu Japon putu gibi şeyin morarmış dudaklarının üstünde, bir ölü kafasındaki gibi, durağan ve değişmez bir gülüş, acımasız ve alaycı bir gülüş vardı.(...)
Sayfa 200 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Yarıda Bırakılan Yanıt
Gerçek bir kadını gördüğümde hep bu düşsel kadını düşüneceğim". Bir umutsuzluk devinimiyle yontuyu gösterdi. • Yontu, düşsel (abartmalı) kadın ve gerçek kadın bedenleri çoğaltan zincirin halkalarıdırlar, bu zincir de hadımın eksikliğiyle korkunç bir biçimde kırılmıştır (Bedenlerin çoğaltılması). •• "Yontu": izlekselleştirilmiş nesnenin yarattığı umutsuzluk.
Sayfa 175 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Salgın
(...)her yontunun içindeki boşluk (bu boşluk, kuşkusuz, birçok yontuculuk heveslisini çeker ve tasvir ve put düşmanlığına tüm simgesel bağlamını kazandırır) hadımın merkezsel eksikliğini yeniden üretir: yontu ince alaylı bir biçimde gerçek, acı bir biçimde iğrençtir: modelin boşluğu tiksinçlik duygusunu tıpkıörneğe ileterek onu kaplamıştır: yontu hadımlığın düzdeğişmeceli gücüyle yaralanmıştır. Öznenin, bu bulaşıcılıkla, ters yönde, başarılı, kurtarıcı bir düzdeğişmece düşünü karşıtlaştırdığını anlıyoruz: dişiliğin özü, düzdeğişmecesidir bu.
Sayfa 173 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Model, arzuya elle bir biçim kazandırmaya "özgürce" (yani bir düzgüye, düş düzgüsüne uygun olarak) boyun eğmiştir ("tüm özençli düşünceler", "bütün duruşlarda"). Aslında, daha önceki resimler de düşseldiler: Raphael'in bir duruşunu tıpkıörneklemek, ender görülen bir el-kol-baş devinimini düşlemek, kendini yönlendirilmiş bir el becerisine kaptırmaktır, insanın, arzuladığı bedeni, "fantezi"sine (düşüne) göre elle işlemesidir. Gerçekçi sanat anlayışına göre, sonuçta düşsel elle işlemenin uçsuz bucaksız sergievi olarak tanımlanabilecek olan, tüm resim sanatıdır - bu sergievinde bedenlerden istediğimizi yaparız, öyle ki yavaş yavaş gelip arzunun tüm bölmelerine yerleşirler (Sade'in canlı tablolarında çiğ bir biçimde, yani örnek gösterilecek bir biçimde gerçekleşen budur).
Sayfa 111 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.