Ahmet Hamdi’nin bu kıymetli romanı, çocukluğu II. Abdülhamit döneminde geçen Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde yaşayan Hayri İrdal’ın anılarının sıralanışı şeklinde kurgulanmış.
Ahmet Hamdi Tanpınar Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde Türk insanının modernleşirken yaşadığı sancıları, Doğu ve Batı arasında kalmışlığı ve bu arada kalmışlığın bocalamalarından söz ediyor. Bu durumu anlatırken de saat-zaman-insan arasındaki ilişkiden hareket ediyor.
"Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... Bu da gösterir ki, zaman ve mekan, insanla mevcuttur!"
Benim gözümde bu roman toplumumuzu anlamak için en iyi eserlerden bir tanesi. Tanpınar, bazı konuları doğrudan anlatmak yerine sembollerle anlatmayı tercih etmiş. Yani sıkça metaforlu anlatımlarla karşılaşabilirsiniz. Bunun yanında mizah ve abartı unsurları da kitapta kendine yer edinmiş.
Kitabın sayfalarında yol alırken Hayri İrdal ile Halit Ayarcı arasında Doğu-Batı çatışmasını açık bir şekilde görebileceksiniz. Hayri İrdal için söyleyebileceğim en önemli kısım ise toplumumuzu resmeden önemli bir karakter oluşudur.
Kitapta size tanıdık gelmeyecek sıkça kullanılan kelimelerde var: binaenaleyh, inhisar, filhakika, behemahal. Kitapta bu kelimelere fazlaca rastlayacağınız için kelimelerin anlamlarını bilmenizde de fayda var.
Ahmet Hamdi’nin bir kitabını bitirdiğimde diğerini okuma tutkusu doğuyor içimde...