En korkunç olan ölümümüz değil... Hepimiz yokolacağımızı biliyoruz, dedi Sonya, ama bu tür bir değişme... Kelebeğin tırtıla dönüşmesi akıl almaz bir şey.
Şunu unutma arkadaş aydınların arasında, işçilerin arasındakilerden daha çok hain vardır. Okumuşların kemikleri incedir, kırılıverir. Bizim kemiklerimizse, kösele gibidir, eğilir ama kırılmaz!
Kalabalık, sessizce, garip bir biçimde adım adım ilerliyordu. Başlarının üzerinde palmiye dalları ve defneden taçlar dalgalanıyordu. Neydi bu? Cenaze mi? Evet ya, elbette! Sonra, Andrey birdenbire Dostoyevski'nin öldüğünü hatırladı.