Kısacası insanın kendini kandırma kapasitesi olağanüstüdür. Ama daha da etkileyici bir kapasite daha var: kendini haklı çıkarma. Bu beceri, insan evriminin kesinlikle en müthiş başarısıdır.
Bugün insanın, sorumluluktan kaçınabilse veya sorumluluğu bir başkasına devredebilse daha mutlu olabileceğine yönelik bir düşünme eğilimi var ve sayıları gittikçe artan da- nışmanların, akıl hocalarının, guruların, terapistlerin, öğüt- çülerin, kişisel antrenörlerin ve tabii kaçınılmaz sonuç, yaşam koçlarının ortaya çıkış nedeni bu eğilim. Don Delillo'nun satirik romanı Beyaz Gürültü'de anlatıcının karısı, "Ayakta Durmak, Oturmak ve Yürümek" üzerine ders verir; verdi- ği dersler öyle başarıya ulaşır ki kadından "Yeme ve İçme" dersleri de hazırlaması talep edilir. Anlatıcı bu girişimin zaten ayan beyan bilinenle uğraşmaya gireceğini söylediğindeyse eşi, insanların otorite konumundaki birinden teminat almayı gereksindiklerini anlatır.
En son kimden "Kabahat bende" lafını duyduk? Sartre'ın "İnsan, doğası ve seçimlerinden tümüyle sorumluduria demesinin üzerinden yüzlerce yıl geçmiş sanki. Bugün tam tersi geçerli. İnsanlar ne doğalarından ne de seçimlerinden sorumlular.
Kapitalizmin en başarılı güven numaralarından biri, herkesin milyoner olabileceği yanılsamasını yaşayabilmesidir. Oysa zirvede sadece birkaç kişiye yer vardır ve zirvede yer alabilecek beceriye çok az kişi sahiptir.