Belki mutluluk geriye dönük olarak, sadece yitirdikten sonra anlaşılabiliyordur. Bu görüşü ilk Jean-Jacques Rousseau işlemişti: "Altın çağ mutluluğu, ya insanlar keyfini sürecekken fark edilmeden geçip gittiğinden ya da insanlar fark edebilecek durumdayken çoktan bitmiş olduğundan, insan ırkına hep yabancı kalmıştır.”