Safahat
Mehmet Akif ErsoySafahat Quotes
You can find Safahat quotes, Safahat book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yıkılır bir gün olur medreseler, ma'bedler;
En temiz yerleri en kirli ayaklar çiğner;
Sayfa 163Kitabı okuyor
Safahat, bugün temel dinî kitaplarımızdan sonra Türkiye'de en çok ve hiç kesilmeden basılan, yayılan ve okunan bir eser olduğu gibi, Akif merhum da her sene artan bir sevgi ve saygı ile milletçe benimsenmekte ve saygıyla anılmaktadır. Hakkında birçok yazılar, kitaplar yazılmakta ve araştırmalar yapılmakta, şahsının ve millete hizmet için gösterdiği yolun değeri, her gün daha fazla anlaşılmaktadır.
Sayfa 17
Bazı dâvalar olur, kış gecesinden de uzun!
#GazaStarving
Ben sefâletten ölürken seni sıkmazsa refah,
Hak erenler buna ummam ki desin: Eyvallah!
Şöyle bir bak: Ne harâb ortalığın manzarası...
Ama hiç deşme sakın, çünkü yürekler yarası.
Hani, insan sesi çağlardı şu vâdîlerde...
Sor ki âfâka, o âlemler, o demler nerde?
Yemyeşil yurda çöken kapkara toprak rengi;
Dindi binlerce hayâtın ezelî âhengi.
Yok civârımda bugün aç yatanın pâyânı;
Her perîşan yuva bir âile kabristânı!
Halkı, hiçbir şeye aldırmayan avam, her şeyden ümidi kesmiş bedbinler, Batı'nın rezillikleri peşinde dolaşan züppeler ve eğlenceden başka bir şey düşünmeyen sefihler olarak dörde ayıran vâiz, eğlence düşkünlerine "Alın eğlenin!" diyerek, birkaç "sahne" gösterir. Bunlar: Üzerine Bulgar bayrağı çekilmiş Edime kalesi,
Meriç'le Tunca'nın üstünde yüzen ceset kümeleri, aylarca kandan kıpkızıl akan Arda ve Gümülcine'de süngülerle karnı deşilen, alnına haç çizilen müslümanlar ile sarıklarıyla asılmış, "Nesim-i safa gömülmüş rical-i berhurdardır. Sahneler, üzerinde sarhoşların tepindiği Kosova şehitliği, Vardar'da boğulan mâsumlar, kandan kızaran Selanik ovası, cesetler ve cesetlerle devam eder... Vâiz, ağlaşan cemaatle birlikte dua ederek va'azını bitirir.
Sayfa 25
Dinsiz ve diktatör parti!
Akif Bey, çok mes'uliyetli bulduğu ve çekindiği bu işi(Kur'an tercümesi) âlim arkadaşlarının ısrarları ile kabul etti ve yıllar süren çok dikkatli bir çalışma ile tamamladı. Ancak 1930'lu yıllarda başlatılan "Dinde Reform" hareketi sırasında Ezan'ın aslının yasaklanması ve Kur'ân'ın da namazlarda tercümesinin okutulacağı haberleri üzerine, kendi çalışmasının, doğru bulmadığı bu uygulama için kullanılacağından endişe ederek, Meâl'i Türkiye'ye göndermedi. Türkçe konuşan müslümanlar için hem din, hem de lisan bakımından çok kıymetli olan ve zamanın en iyi Türkçe ve Arapça bilen, samimi bir müslüman yazarı tarafından ortaya çıkarılmış olan bu eser, ne yazık ki, kendisine emanet edilen zatın yakınları tarafından 1961 yılında Akif Bey'in vasiyeti yerine getiriliyor zanni ile yakılıp yok edilmiştir.
Sayfa 14