Safahat 7 - Gölgeler

Mehmet Akif Ersoy

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kahraman Ordumuza " Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra
“Allah’a dayandım!” diye sen çıkma yataktan... Ma’nâ-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nâdan! Ecdâdını, zannetme, asırlarca uyurdu; Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu? Üç kıt’ada, yer yer, kanayan izleri şâhid: Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücâhid. Âlemde “tevekkül” demek olsaydı “atâlet”, Mîrâs-ı diyânetle yaşar mıydı bu millet? Çoktan kürenin meş’al-i tevhîdi sönerdi; Kur’an duramaz, nezd-i İlâhî’ye dönerdi.
Reklam
Nerde iyimserlik nerdee
Aslında dikkatle okunduğunda, Mehmet Âkif’in ilk şiirlerinden itibaren kötümser bir hava vardır. Şair, sadece okuyucularını iyimserliğe sevketmeye çalışmaz, adeta yazdıklarıyla kendi kötümserliğini de silmeye gayret eder. Bu onun kendisine verdiği bir görevdir. Bu son yıllarında ise, yukarıda belirtilen sebeplerle birleşince, eski kötümserlik iyimserliğin yerini almaya başlamıştır.
İstiklal Şair'i...
" Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, Günler şu heyûlâyı da er, geç, silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma, Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir? "
" Sen! Ben! desin efrâd, aradan vahdeti kaldır; Milletler için işte kıyâmet o zamandır. "
Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha!
Reklam
" Nedir bu acz-i beşer karşısında hırs-ı beşer? "
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.