“Yaptın” dedi Aslan. “Kendi kurallarıma uymayacağımı mı sanıyorsun?”
Kısa bir duraksamadan sonra tekrar konuştu.
“Çocuğum” dedi, “sanırım söylenenlere kulak misafiri oldun.”
“Kulak misafiri mi?”
“Okul arkadaşlarının senin hakkında ne söylediklerini dinliyordun.”
“Ha, o mu? Onun kulak misafirliği olduğunu düşünmemiştim, Aslan. Büyü
değil miydi?”
“Ah, Aslan” dedi, “gelmek nezaketini gösterdin.”
“Ben hep buradaydım” dedi Aslan, “ama sen beni az önce görünür yaptın.”
“Aslan!” dedi Lucy, biraz sitemle. “Benimle eğlenme. Sanki seni görünür
hale getirecek bir şey yapabilirmişim gibi.”
Sonra yüzü, neredeyse resimdeki diğer Lucy kadar güzelleşene dek
aydınlandı (ama o bunu bilmiyordu). Kollarını açarak küçük bir sevinç
çığlığıyla ileriye atıldı. Çünkü kapıda duran şey Aslan’ın, yüce kralların en
yücesinin ta kendisiydi. Aslan canlı, gerçek ve sıcaktı, Lucy’nin onu öpmesine
ve yüzünü parıldayan yelesine gömmesine ses çıkarmamıştı. İçinden gelen usul
hırıltılardan Lucy onun mırladığını düşünmeye bile cesaret etti.
Aynı anda arkasındaki koridordan ayak sesleri duydu; ağır adımlar.
Büyücünün yalınayak yürüyüp bir kediden daha fazla ses çıkarmadığının
söylendiğini hatırladı. Arkanızdan bir şeyin sessizce yaklaşmasına izin
vermektense, yüzünüzü ona dönmeniz her zaman daha iyidir. Lucy de böyle
yaptı.
Sayfayı çevirdi ve şaşkınlıkla hiç resim olmayan bir sayfaya geldi. İlk
cümle, Görünmez şeyleri görünür kılan bir büyü idi. Telaffuzu zor kelimeleri
de okuyabileceğine emin olmak için büyüyü baştan sona okudu ve sonra da
yüksek sesle tekrar etti. Büyünün işe yaradığını hemen gördü, çünkü daha
sözler dudaklarından çıkarken sayfanın başındaki büyük harflerde renkler ve
kenarlarda resimler görünmeye başlamıştı. Hani görünmez mürekkeple
yazılmış bir şeyi ateşe tuttuğunuzda yazılar yavaşça görünmeye başlar ya, işte
aynen öyleydi; limon suyunun (en kolay hazırlanan görünmez mürekkeptir)
sönük rengi yerine altın renkleri, maviler ve kırmızılar vardı. Bunlar tuhaf
resimlerdi ve Lucy’nin görüntüsünü beğenmediği birçok şekil içeriyordu.
Sonra, “Sanırım her şeyi görünür yaptım, sadece gümleyicileri değil. Böyle bir
yerde yaşayan başka bir sürü görünmez şey olabilir. Onların hepsini görmek
istediğime emin değilim” diye düşündü
Aynı anda arkasındaki koridordan ayak sesleri duydu; ağır adımlar.
Büyücünün yalınayak yürüyüp bir kediden daha fazla ses çıkarmadığının
söylendiğini hatırladı. Arkanızdan bir şeyin sessizce yaklaşmasına izin
vermektense, yüzünüzü ona dönmeniz her zaman daha iyidir. Lucy de böyle
yaptı.