Sağlık Hastalığı

Carl Cederström

Sağlık Hastalığı Sözleri ve Alıntıları

Sağlık Hastalığı sözleri ve alıntılarını, Sağlık Hastalığı kitap alıntılarını, Sağlık Hastalığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hepimizin içinde gizli kalmış bir potansiyel bulunduğunu düşünmenin çekici bir yanı var. Kendimizi geliştirebileceğimiz, duygusal ve manevi açıdan kendimizin daha iyi bir versiyonuna dönüşebileceğimiz fikri baştan çıkarıcı. Fakat şüpheci davranmamızı gerektiren haklı nedenler de var.
Kamuya açık yerlerde sigara içilmesini yasaklayan ilk ülke?
“Kamuya açık yerlerde sigara içilmesini yasaklayan ilk ülke Nazi Almanya’sıydı. Sigara ile kanser arasında ilk kez yine Nazi rejimi döneminde bir bağ kuruldu. Nazi Almanya’sı, bilimin ve ahlaki nefretin kimi zaman birbirini nasıl besleyebildiğine ilginç bir örnektir. Sigara içenler Nazi Almanyası’nda ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor, hatta neredeyse alkoliklerle bir tutuluyordu - unutmamalıyız ki alkolikler, 1930’ların ortasında toplama kamplarına ilk gönderilenler arasındaydı.” -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 38
Reklam
Sizce neden?
Mutluluk vaazları veren yaşam koçu bir çift neden intihar etmiş olabilirdi?
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Modern ve akılcı diyetin yükselişi hangi ülkededir?
“Turner modern ve akılcı diyetin yükselişini, erken modern dönemin İngiltere’sine, hekim ve ilk diyet gurularından George Cheyne'in eserlerine dek geri götürüyor. On sekizinci yüzyıl başlarında yaşamış olan Cheyne, kendini Londra’nın zevklerine fazlasıyla kaptırdığını ve 200 kilo gibi devasa bir ağırlığa ulaştığını günah çıkarırcasına anlatır. Ardından, süt ve sebzelerden oluşan bir diyet uygulayarak zayıflar. Başlangıçta aşırı beslenmenin ve hareketsizliğn sonuçlarından mustarip Londralı meslek sahiplerinden olusan küçük bir sınıfa hitap etse de Cheyne’in fikirleri çok geçmeden yaygınlık kazandı.” -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 54
İyi biri olmak sürekli yeni haz kaynakları arayıp bulmaktır. İşyerinde, bizden "esenlik programları"na katılmamız bekleniyor. Tüketiciler olarak, esenliğimizi maksimize edecek bir yaşam tarzına sahip olmamız isteniyor. Evde bulaşık yıkamak gibi sıkıcı işleri, farkındalığımızı artıran faaliyetler olarak görmemiz gerekiyor. Günümüzde ekmek pişirmek bile, esenliğimizi geliştirmenin bir yolu olarak görülüyor. Diğer bir deyişle sağlık, yaşamımızın her alanına sızmış durumda. Sağlıklı yaşam, bundan birkaç on yıl önce, alternatif yaşam tarzlarına sahip küçük grupların alanına giriyordu. Günümüzde ise bir ana akıma dönüştü.
Sayfa 11 - ykyKitabı okuyor
Günümüzde sağlıklı yaşam, bize bıkıp usanmadan sürekli hatırlatılan ahlâkî bir talep hâlini aldı.
Reklam
Ruh halimize tıpkı banka hesabımıza erişir gibi mi erişiyoruz?
“Mutluluk araştırmalarının en belirgin kusuru öz bildirime (self-reporting) dayanmalarıdır. Özbildirim, bazı temel varoluşsal soruları da beraberinde getiriyor. Sözgelimi, ruh halimize ve duygularımıza tıpkı banka hesabımıza erişir gibi mi erişiyoruz? Psikanalizin üzerinde durduğu temel noktalardan biri, kendimizle ilişkimizin şeffaf olmadığıdır. Bilinçdışı, yaşamımızın her alanında beklenmedik şekillerde kendini gösterir. Freud'un büyük keşfi, zihnimiz üzerinde tümüyle denetim sahibi olmadığımızı göstermek olmuştur. Freud 1917'de şöyle yazıyordu: "Ego kendini rahat hissetmez. Kendi evinde, yani zihinde bile gücünü kısıtlayan sınırlarla karşılaşır." Diğer bir deyişle, kendimizin efendisi değilizdir. -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 87-88
Pasif Nihilist…
“Sağlıklı yaşam sendromuna yakalandığımızda, Simon Critchley'in tabiriyle pasif nihilistlere dönüşürüz. "Pasif nihilist," diyor Critchley, "eylem yoluyla dünyayı dönüştürmeye çalışmak yerine, içindeki çocuğu keşfetmek, piramitlerle uğraşmak, karamsar edebi metinler yazmak, yoga yapmak, kuşları gözlemlemek veya botanikle ilgilenmek gibi yollarla sadece kendine, kendi bireysel hazlarına ve kendini mükemmelleştirme projelerine odaklanır." -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 16
yoo bence değil
Bizim kültürümüzde yağ bir kötülüktür. Onu yemek, bedeninde taşımak, beslemek ya da ona katlanmak ahlaki bir kusur göstergesidir. Şişmanlık estetik fiziksel ve ahlaki açıdan bir utanç kaynağıdır.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Sağlıklı Yaşam Sendromu ve Bulaşıcı Narsisizm…
“Sağlıklı yaşamımızı maksimize etmeye ne kadar çok odaklanırsak o denli kendimize yabancılaşıyor ve hüsrana uğruyoruz. Mükemmel diyeti bulmak için hummalı bir arayış, paranoyak bir şekilde mutluluk peşinde koşmak, işyerinde zorunlu egzersizler, sonu gelmeyen yaşam koçluğu seansları, bedensel işlevlerin ayrıntılı takibi, tüm gününüzü bir oyuna dönüştürmek - sağlıklı yaşam yoluyla üretkenliği artırmaya yönelik bu umarsız girişimler, yeni sorunları da beraberinde getiriyor. Bizi kendi içimize kapanmaya ve sadece bedenimizle mesgul olmaya iten bulaşıcı bir narsisizme yol açyor. Yasam tarzı seçimlerimize her an dikkat etme sorumluluğuyla birlikte gelen ve zaman içinde gittikçe derinleşen bir kaygı doğuruyor. Diyete uymamak ya da hedeflerimizin gerisinde kalmak gibi kaçınılmaz başarısızlıkların yol açtığı suçluluk duygusunu pekiştiriyor. Sağlıklı yaşam dayatmasının pençesindeki insanlar sadece daha sağlıklı, daha mutlu ve daha üretken değiller. Aynı zamanda narsisistik, kaygılı ve suçluluk duygusu içindeler. Sağlıklı yasam sendromunun kurbanı durumundalar.” -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 147-148
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Günümüzde sağlıklı yaşam bizi bıkıp usanmadan sürekli hatırlatılan bir hâl aldı.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Pascal Bruckner'in ifade ettiği gibi: "Gerçekten mutlu olup olmadığımızı asla tam olarak bilemeyiz; kendi kendine bu soruyu sormak bile, yanıtı berbat etmeye yeter."
"Sağlıklı yaşam, zihnin ve bedenin ekonomik birer kaynak olarak görüldüğü siyasi bir paradigma üretiyor."
., aşırı tüketim bize en azından şunu gösteriyor ki, daha fazla şeye sahip olmak bizi mutlu etmiyor.
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.