Yorumlara bakarak, okudum, beklentimi oldukça düşürmüştüm zira basit bir konusu olan cerezlik ama insani içine çeken bir roman bekliyordum ama, aman Allah'im 100. Sayfaya kadar itekliye itekliye okudum. Öncelikle ben bir çok kişinin aksine yazarın kalemini sevmedim, cok fazla mantik hatası var, yarattigi karakteri bir sayfada 19 diye okurken sonra 18 olduğunu öğreniyorsunuz, kızımız tek başına tuvalete yürüyemeyecek kadar yaralarla dolu iken, bide bakıyorsunuz ki o magaza senin bu mağaza benim dolaşıp duruyor. Kizin ne kadar güzel olduğunu iki paragrafta bir okumaktan artık kusasım geldi, ki bu kızın güzelliğini görünce etkilenip, sirf bu güzellikten dolayi kızgınlığı torpulenmeye başlayan erkek karakterimizin sığlığı da pek itici geldi. Etkilendiğini belirtirken masumiyetine, karakterine şöyle ufak bir cümleyle ucundan dokundurup geciyor ve bastırarak belirtiyor ki güzelliğinden etkileniyor. Bu dilerim sonraki sayfalarda değişmiştir ama ben yine bir erkek fantazisine hitap eden koyun gibi itaatkar kızımızı ve sığ adamimizi daha en başta sevemediğim için oralara gelemedim. Ayrıca yazarımıza birisi söylesin bir bakire kolay kolay, zorla evlendirildigi birisine kendisine kaba davranmasina ve bosayacak olmasına rağmen al beni demez, vücudunu daha yedi saat bile gecmeden dogru düzgün konuşmadığı adamın önüne atmaz yani kadın şişme bir bebekten halliceyd; bomboş sığ bir adamin hayalini kurdugu bir seks oyuncağı. Karakterlere zerre saygi duyamadim, bu yüzden daha fazla okumaya tahammul edemedim.