1910 Cemiyet-i Hafiye Davasının Tek Kadın Sanığı

Şahende Hanım’ın Sûzişli Hatıraları

A. Filiz Evcimen Salıcı
8/10
1 Kişi
8
Okunma
Beğeni
388
Görüntülenme
Sene 1910… Sıcak bir yaz gecesi… Genç kadın, Sultanahmet’in daracık sokaklarından birinde, cumbalı ahşap evin penceresinden dalgın bakışlarla sokağı seyrediyordu. Tutuklanmıştı… Diğerleri sorgulanmak üzere Bekirağa Bölüğü’ne gönderilirken, o “kendisine bir hürmet olarak” polis memuru Hasan Efendi’nin evinde “misafir edilecekti”. Az sonra, “pençe-yi kahrında” esir olarak tutulduğu odada, yanından hiç ayırmadığı defterine şu satırları yazacaktı: “Semayı bile ferah görmek şerefinden mahrumum” “… ne saadet hürriyet, ne büyük şeref, ne âli kelime, şu mukaddes söz, telaffuz edilirken bile kalp inşirah buluyor. Yaşasın hürriyet, yaşasın, adaletle yaşasın… Hürriyetin ruhu adalet olsun!..” Oysa bu satırların yazıldığı günden iki yıl önce, Sultanahmet Meydanı’nda binlerce kişi büyük bir coşkuyla II. Meşrutiyet’in ilanını kutlamış, hürriyete kavuşmanın sevinci bir rüzgâr gibi Rumeli’den Anadolu’ya, imparatorluğun bütün tebaasına dalga dalga yayılmıştı. Peki bu iki sene içinde ne olmuştu da “esiri olunan” hürriyet, üç çocuklu bir Osmanlı kadınını “esir almıştı”? İttihat ve Terakki döneminin en önemli siyasi davalarından “Cemiyet-i Hafiye Davası”nın tek kadın sanığı Şahende Hanım’ın “hayat-ı nisvaniyeti üzerinde pek sûzişli bir hatıra bırakan muamele-yi tevkif” günlerini kaydettiği bu defter, tarihimizin bu olağanüstü dönemine tanıklık ediyor. Fatma Şahende Anginarslan (1882-1972) İstanbul Cerrahpaşa’da ilmiye sınıfından bir ailede doğdu. Annesi, Cerrahpaşa Camii imam hatibi Şeyh Arif Efendi’nin kızı Keşfiye Dîdar Hanım, babası Sezaiyye tarikatının piri Hasan Sezayi Efendi’nin ahfadından Şeyh İsmail Hakkı Efendi’dir. Şahende Hanım, anne ve babasının ayrılığından sonra Cerrahpaşa’da dede evinde büyüdü. Bağnaz olmayan bir tasavvuf ilmi ve aile muhiti içinde yetişti ve eğitim aldı. 1900’lerin başlarında Amasyalı Arslanbeyzade ailesinden Mehmet Kemalettin Bey’le evlendi. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İttihat ve Terakki karşıtı gizli faaliyetlerde bulunan Rüsumat sermuhasibi Kemal Bey, polis takibine uğrayıp bulunamayınca eşi Şahende Hanım tutuklanıp yargılandı. 1910 senesinde başlayıp sonuçlanan Cemiyet-i Hafiye Davası’ndan beraat eden Şahende Hanım, üç çocuğuyla zor günler geçirdi. Kemal Bey 1916 yılında sürgünde hastalanarak öldü. Şahende Hanım birkaç yıl sonra Rıza Bey’le evlendi. Onun da vefatından sonra ölümüne kadar, ağır ceza hâkimi olan büyük kızı Fahrünnisa Hanım ile beraber yaşadı. 1972 yılında 90 yaşında vefat etti.
Yazar:
A. Filiz Evcimen Salıcı
A. Filiz Evcimen Salıcı
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 56 dk.Sayfa Sayısı: 280Basım Tarihi: Ocak 2016Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786053326564Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
280 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
8 Mart 1857 yılında 40.000 kadın işçinin grevi 1910 cemiyet ve afiyet davasının tek kadın sanırım eşik Keü işçileri fabrikanın içine kilitlemesinin ardından çıkan yangında 129 dan fazla kadının yanarak ölümünü saygıyla anıyorum... Kitabın adı: Şahende Hanım'ın Sûzişli Hatıraları Hazırlayan:A.Filiz Evcimen Salıcı Sayfa sayısı:280 1910 Cemiyeti hafiye davasının tek kadın sanığı Şahinde hanımdır . Eşi Kemal Bey kaçınca Şahin de hanım geride 3 çocuğu kalmıştır. Yaşları 10-8 ve 3'tür bu çocuklar ne yapacaktır tek başlarına. Ana Yok baba yok. Kemal Bey Kaçış sonrası Sürgüne gönderilir Şahin de Hanım tutuklu olduğu yerde yanından ayırmadığı defterine hatıralarını yazar. Çocuklarının özlemi ile yanıp tutuştuğunu ve kendisinin çok sıkıldığını eşine kızgınlığını, çocuklarının hasretini her şeyi yazmış acaba daha neler yazdı bu hatıra defterine....
Şahende Hanım’ın Sûzişli Hatıraları
Şahende Hanım’ın Sûzişli HatıralarıA. Filiz Evcimen Salıcı · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.