Şimdi ikinci vasfımız geliyor. Aşkın içinde aşkın tayin ettiği SIR İDRAKİ... Bu en mühim meselemizdir. Biz de kaba mantık, derin idrake hakim olmuştur. Asırlar boyunca, satıh idrak ; hep böyle gitti. Aşk kadar mühim
Velinin birine sormuşlar : Allah isterse deveyi iğne deliğinden geçirir mi, geçirmez mi? " Geçirir" demiş veli... Kuru akıl yine sormuş : "Nasıl geçirir, deliği büyüterek mi, deveyi küçülterek mi?" Veli gülmüş, demiş ki: "İsterse deliği büyütür, isterse deveyi küçültür, isterse de ne onu yapar, ne onu yine de geçirir. İşte sır idrakinin en güzel ifadesi...
"Felsefe mekteplerinin, bir tek doğru ve faydalı noktası vardır. O da birbirinin yanlışını bulmak ve çıkarmak... Onlar, birbirinin yanlışını çıkarırken doğru, hakikatı bulduklarını iddia ederken de daima yanlıştırlar!"
Necip Fazıl
Her rastladığı adamın önüne asasını diker ve yol vermez:
"Dur, söyle! Sen kimsin, niçin yaşıyorsun, yaşanmaya değer tarafı nedir senin hayatın?...Nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun, ne düşünüyorsun?... Senin bir çift öküzün var, onlara ait bir terbiye sistemin var da, niçin çocuklarına yok? Nasıl bir cemiyet özlüyorsun, inandığın tanrılar sana ne verebilir?"
Ve (Soktares) cemiyeti rahatsız ediyor. Daima büyük fikir adamları cemiyetleri rahatsız etmiştir.
Muaviye devrinde doksan küsür yaşına gelmiş bir sahabi otururken, Kuran'a açar Cihad ayetlerini görür. Cihad emri herkesedir" der çocukları dinlemez, silahlarını alır, kuşanır ve gider. Şam'a ve oradan sahile.. O sırada Kıbrıs'a bir hareket hazırlanmaktadır. Gemiye biner ve deniz üstünde şehit olur. Gerçek Şehid... Yedi gün kalır naaşı gemide ve kokmaz. Ve İslam ordusu Kıbrıs'a ilk şehidiyle beraber çıkar. Kıbrıs bu mananındır. Bu manayı kim temsil ediyorsa onundur.!!
Benim tek şerefim kendisine mensubiyetimden ibaret olan büyük Veli bir gün çarşıdan geçerken, bir dükkancı atılıyor, eline yapışıyor "efendim" diyor; dua edin Muhammed ümmeti kurtulsun!.. " O da diyor ki! Muhammed ümmeti mi kurtulsun? Nerede Muhammed ümmeti? Sen bana onu göster, ben de sana hemen kurtulmuş olduğunu haber vereyim!" Muhammed Ümmeti, aşkla cayır cayır yanan Habib gibi insanların teşkil ettiği ümmettir.
Hz. Ebubekir 'in bir sözünü söyledim Fransız Garplı fikir adamına... Bu sözü duyan Garplı ağladı. Söz Hz. Ebubekir' e ait, ondan da Bayezid-i Bistami'ye geçmiş bir söz:
"Ya Rabbi! Sen kamil kudretin. Kamil eksiği ve fazlası olmayandır. Her şeye kudretlisin. Yarın cehenneminde benim vücudumu o kadar büyüt ki onu yalnız ben doldurayım. Başka kullarına yer kalmasın orada..."
İşte erişilmez merhamet...
Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden,
Daha keskin eliyle, başını ensesinden,
Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;
Yerleştirse başını iki diz kapağına;
Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?
Yetiş, yetiş hey sonsuz varlık muhasebesi!