Mevlânâ, Yûnus Emre ve Niyazî-i Mısrî Üzerine İncelemeler

Şair Sûfîler

Ekrem Demirli
İmam Gazzâlî'nin şer'î ilmini tasavvufî neşvesiyle birleştirmesinden sonrasında tasavvuf ilmi iki alanda geniş bir literatür ortaya çıkardı: Nazarî düşüncenin işlendiği mensur metinler ile şiir ve hikâye diliyle ortaya çıkan ve ilkine göre yaygın ve etkili olan bir literatür. Birinci alanın en önemli isimleri İbnü’l-Arabî ve Sadreddin Konevî’dir. İkinci literatür ise şiir ve hikâye diliyle ortaya çıkıp ilkine göre yaygın ve etkili olan bir literatürdür. Bu alanda Arapça eser veren isimler arasında İbnü’l-Fârız, Farsça yazanlar arasında Mevlânâ Celâleddin Rûmî, Ferîdüddin Attâr; Türkçe terennüm eden isimler arasında ise Yûnus Emre en iyi bilinen zatlardır. Peki, manzum yazan isimler ile mensur eserler kaleme alan isimler aynı düşünce dünyasını mı paylaşmışlardı? Bu sorunun cevabını bulmak üzere şiir nazarî metinlere yaklaştırılmış, tasavvufi şiir nazarî düşünce içerisinde ve onun kalıplarıyla tahlil edilmiştir. Başta Mesnevî-i Şerîf şerhleri olmak üzere pek çok şiir şerhi böyle bir zihinsel arka planın ürünüdür. Şair Sufiler, iki tür yazıdan müteşekkildir: Birinci kısmı Ekrem Demirli’nin değişik vesilelerle kaleme aldığı makalelerden ibarettir. Bu yazılarda Hz. Mevlânâ, Yûnus Emre ve Niyâzî-i Mısrî ile son devir sufi şairlerinden Alvarlı Efe’nin tasavvufun çeşitli bahislerine dair düşünceleri ele alınmıştır. İkinci kısımdaki yazılar ise Yûnus Emre’nin şiirlerine yazılan şerhlerden oluşmaktadır. Bu şerhlerin temel maksadı Yûnus’un şiirinin arka planını teşkil eden tasavvufî düşünceyi ortaya koyabilmektir. Şair Sufiler, tasavvufun nazarî ve  irfanî bilgiye dayanan literatürünü kapsamlı bir bakış açısıyla ortaya koyuyor.
Yazar:
Ekrem Demirli
Ekrem Demirli
Tasarımcı:
Ravza Kızıltuğ
Ravza Kızıltuğ
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 42 dk.Sayfa Sayısı: 272Basım Tarihi: Haziran 2023İlk Yayın Tarihi: Nisan 2015Yayınevi: Sufi Kitap
ISBN: 9786055215842Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
272 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
‘’Sensiz yola girürisem çarem yok adım atmaya, Gövdemde kuvvetim sensin başım götürüp gitmeye!’’ -Yunus Emre İlk ortaya çıktığı asırda ‘’din bilimi’’ olarak kendine yer bulamayan tasavvuf; din biliminin üslubunu değiştirmiştir. Dinî bilgide remizli ifadeler ve hikâye ile şiir dilinin imkânlarını kullanarak; sıradan insanların bu bilgiye ulaşmasına odaklanmıştır. Bu tavır Tasavvufun; dinin ruhunun kaybedilmesine, hayattan uzaklaştırılmasına ve içinin boşaltılmasına olan eleştirilerinin yansımasıdır. Diğer bir yoruma göre ise Hallâc-ı Mamsûr’un söylemlerinden sonra başına gelenler sebebiyle böyle bir sembolik dil kullanımı tercih edildiğini savunanlar vardır. Bu tür ‘perdeli konuşmak’ ve ‘şatahatlı düşünceler’ İbn Arabi ile açıklığa kovuştuğunu söyleyebiliriz. Her ne sebeple olursa olsun derin bir derya misali Tasavvuf Edebiyatı oluşmuş ve bu türde birçok sufinin eseri bize kadar ulaşmıştır. Kitapta bu sûfîlerden bazıları ve onların bazı beyitleri üzerinden tasavvufun ana meseleleri incelenmiştir. Bu inceleme yapılırken temel ve ortak kavramların tasavvuf metafiziği ve tasavvuf tarihi açısından açıklanması aydınlatıcı olmuştur. Bununla birlikte nispeten akademik bir dil kullanılmış olması, okuyucunun dikkatini sürekli açık tutmasını gerektirmektedir.
Şair Sûfîler
Şair SûfîlerEkrem Demirli · Sufi Kitap · 202318 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.