Bizim “Himaye”, Batı’nın “Patronaj” dediği müessese, yani geçmişte devletin sahiplerinin, büyüklerinin ve hem gücü hem de serveti olan sanat meraklılarının sanatçıyı himayeleri altına almaları, maddî ve manevî destek verip, eser ortaya koymalarına katkıda bulunmaları demektir. Avrupa’da geçmiş devrin papaları, herhangi bir yerin kralları, prensleri, dükler; bizde de sultanlar, paşalar, beyler ve zenginler olmasa idi ortada bugün “Klasik sanat” diye bir şey mevcut olamazdı! Batı dünyasında Leonardo’dan Bach’a, Türkiye’de de Nedim’den İsmail Dede Efendi’ye kadar bir hayli önemli isim, eserlerini bu himaye sayesinde verebilmiştir. Peki, nedir bu himaye? Himaye eden ile edilen arasında nasıl bir diyaloğa sebep olur? Özetini sunacağımız eser, bu soruların ışığında “Patronaj” kavramını ele alıyor. Sahasının belki de ilk eseri olan kitap, inceliği kadar niteliğiyle de kendisini ispat ediyor.