Zaman geçirmeden bir taşın üstüne otur; taze dal uçlarından uçuçböceklerinin yumurtadan en yeni çıkmışını tut, elinde gezdir; böcekçiğin saydam, kara benekli kırmızı sırtını okşa; dilek dile, ‘Uç böcek! Uç!’ de, uçurt parmak uçlarından. Göğe mi yükseldiğine, dala mı konduğına bakma; kara tüyden ayaklarının salınışını gözle; Elini kapama, açık tut, bekle...