Türk şiirinin kalıplara, kurallara sıkı sıkıya bağlı olduğu bir dönemde, Orhan Veli diyor ki; bu kurallara gerek yok!
İki şair arkadaşıyla beraber GARİP adında düz yazılar ağırlıklı bir şiir kitabı yayınlıyorlar ve kıyametler kopuyor!
Çünkü; Sokağın, halkın, yani sıradan insanın dilini şiire taşıyorlar.
İnsanın kalbinden geçip dillendirmeye utandıklarını bile bu şiirler anlatıyor. Ama; Yepyeni ve cesur bu adım sayesinde, Türk şiiri Avrupa şiiriyle atbaşı hale geliyor.
Yani ÖZETLE Orhan Veli diyor ki;
Şiir yazmak için nesir, kafiyeye filan ihtiyacınız yok! İçinizden ne geliyorsa samimiyetle yazın ve ATIN KENDİNİZİ DENİZE! NE DURUYORSUNUZ BE!
Ona göre her şey şiire dahildir. Kedi, kuş, ağaç, sıradan insanlar... Ama favorileri İstanbul ve kadınlardır tabii ki.
Maalesef yenilikçi şairimizin vefatı ‘bu ülkenin sıradanları’ şeklinde oluyor; 36 yaşında, belediyenin açtığı çukura düşüp vefat ediyor.
YKY’nin bu basımında, Orhan Veli’nin vefatından sonra ortaya çıkan ÖLÜMÜM şiirine niye yer vermemişler acaba?
Neyse...
“ Gemliğe doğru
Denizi göreceksin;
Sakın şaşırma.”