beklentilerimizden sıyrılınca duyularımız açılır. şaşırtıcı olan şey, bulmayı beklediklerimiz ile gerçekten baktığımızda bulduklarımız arasındaki uçurumdur.
algılarımız büyük ölçüde beklentilerimiz doğrultusunda çalışır. sürekli yoktan yeni algılar var etmek yerine zihnimizde daha önce oluşmuş görüntüleri az miktarda yeni duyusal enformasyonla güncelleyerek kullanmak daha az bilişsel çaba gerektirir.
kendimi bildim bileli mantarlar ve tahrik ettikleri dönüşümler beni büyülemiştir. yekpare bir kütük un ufak olup toprağa dönüşür, bir parça mayalı hamur kabarıp ekmek olur, şapkalı mantarlar bir gecede topraktan bitiverir: bütün bunlar nasıl olur?