Safveti Ziya'nın ilk romanı olan Salon Köşelerinde 1898'de Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmiş, sansürün hışmına uğramış, 2. Meşrutiyet'in ilanıyla sansürlenen bölümler tekrar eklenerek, asıl biçimiyle 1912'de kitap olarak yayımlanmıştır. Otobiyografik özellikler de taşıyan hikâye, yüzyıl başında gündelik yaşamdaki Batılılaşma çabalarını yansıtması açısından önemlidir.
Baş karakterimiz Şekip ülke zulüm altında inlerken, danslardan salon eğlencelerinden uzak kalmamakta ve güzel bir Ingiliz kızı Lydia'ya gönlünü kaptırmaktadır... Bu ve benzeri eserleri okuyana kadar o senelerde topyekûn savaşta olduğumuzu düşünme gafletindeyim, meğerse her şey sandığımdan ne kadar da farklıymış...