"Ahlak ve din arasında doğal bir tansiyon vardır; çünkü insanları ahlaklı davranmaya itenin doğru olanı yapma isteği yerine, dinlerinin buyruğu olması tehlikesi mevcuttur. Bu tehlike iyi bir davranışın değerini yok eder. "
Gerçek Tanrı sevdalıları “Tanrım, Tanrım!” diyenler değil, Tanrı iradesine uygun davrananlar, onun rızasını iyi bir hayat tarzıyla arayanlar, Tanrı’nın beklediği gerçek saygıyı bu şekilde gösterenlerdir.
İnsan Doğasındaki Özgün İyilik Eğilimi (Yatkınlık-Prodisposition) Üzerine
Bu eğilimi işlev bakımından, insanın sabit karakteri ve yazgısı içindeki unsurlar olarak üç bölüme ayırmak yerinde olacaktır:
1- insanın yaşayan bir varlık olarak edindiği hayvan eğilimi;
2- İnsanın yaşayan, aynı zamanda rasyonel bir varlık olarak edindiği insanlık eğilimi;
3-İnsanın rasyonel, aynı zamanda mesul bir varlık olarak edindiği kişilik eğilimi.
"insan doğasının," sadece insanın genel özgürlüğünün (tarafsız ahlâk yasaları çerçevesinde) uygulanmasına dair öznel bir zemin anlamına geldiğini belirtmemiz gerek. Bu zemin - ne karakterde olursa olsun - duyular için algılanabilir olan her eylemin zorunlu öncülüdür. Ancak bu öznel zemin yine de kendiliğinden bir özgürlük ifadesi [Aldus] olmalıdır (çünkü aksi takdirde, insanın ahlâk yasasına dair seçim gücünün kullanımı yada suiistimali, o kişinin üzerine ne bir suç olarak atılabilir, ne de içindeki iyiliğin ya da kötülüğün ahlâki olduğu söylenebilir).