Çınarların gölgelendirdiği kahvehaneleriyle, mehtaplı geceleri ve akşamsefalarıyla, vakıfları ve çarşılarıyla dik yokuşları ve geniş düzlükleriyle, göklere tırmanan minareleri ve sayısız kubbeleriyle, hanları ya da hamamlarıyla ve tabii ki fedakar insanlarıyla bir masal şehriydi. Hem de büyüdü bir masal!
"Geçmişte ağaçlar için mücadele ediliyor, hayvanlar için vakıflar kuruluyor, kıraathane de denilen kahvehanelerde binbir çeşit öğrenci düzenleniyordu. Her şey iyiydi eskiden, güler yüzlü ve dostçaydı her şey."