Müslümanlıktan Evvel Türk Dinleri

Şamanizm

Yusuf Ziya Yörükan
Müslümanlıktan Evvel Türk Dinleri ,ŞAMANİZM
"...iptidai insan, her halde içtimai bir insandır.Onun şuuru ve duyguları taş parçaları değildir ki birbiri üzerine dizilmiş olsun..."
Sayfa 17 - ötüken,5.baskıKitabı okudu
Hoca okumuş adam tabii sıçtık diye çevirmemiş tersledik demiş :D
Divanü Lügat-it-Türk'te ise, Türklerin ilk Müslümanlık devrinde Uygurlar üzerine yaptıkları bir akını tasvir eden şöyle bir beyit görüyoruz: Kelengiz leyü aktımız, kendler üze çıktımız, Furhan evin yıktımız, burhan üze sıçtımız! Yani: Sel gibi aktık, şehirler üzerine çıktık, Put evini yıktık, ve put üzerine tersledik (Cilt I, s. 288).
Reklam
Türklerde İlk Din
Bozkurt, şaman dualarında bile geçer.
Sayfa 25 - İptidaî Şamanlık, 9. BaskıKitabı okudu
Türklerde İlk Din
Dikkat çekici olan nokta, bir boyun birtakım oymaklara ve ocaklara ayrılsa bile aynı damgayı muhafaza ettiğine dair Kaşgarî’nin verdiği malûmattır. İhtimal ki bu, maşerî mülkiyet devrinin bir hatırasıdır.
Sayfa 26 - İptidaî Şamanlık, 9. BaskıKitabı okudu
Müslümanlıktan Evvel Türk Dinleri adlı kitap, Atatürk’ün isteği üzerine kaleme alınmış ve 1.1.1932 tarihinde tamamlanarak kendisine Dolmabahçe Sarayı’nda bizzat yazarı tarafından takdim edilmiştir.
Sunuş, Turhan Yörükân, 9. BaskıKitabı okudu
Reklam
… Türklerde ise kadın, büyük bir ihtiram (saygı) mevkiine maliktir. Avlara, ziyafetlere, kurultaylara, iktisadî işlere iştirak eder. Hakanın emirlerinin [itaat edilebilir olması] için kadının da imzası lâzımdır. Resmî divanlarda kadın da hakanın yanında ahz-ı mevki eder.* *İbn-Batuta Seyahatnamesi’nde (s. 386), eski Türklerde kadının mevkiine dair dikkat çekici misaller vardır. İbn-i Fadlan’ın İtil ve Bulgar seyahatinde, Bulgar beyinin yanında karısının bulunduğunu, misafirlere kadının yemek ikram ettiğin ve kadınlara hürmetin Türklere has olduğunu kaydetmektedir. Seyahatname’nin buna dair fıkraları Mu’cemü’l-Büldân, (Cilt 2, s. 273) dadır.
Hiçbir hakikat istihfaf edilemez. Mazî, mücerret bir ilim zihniyeti ile tetkik edilirse, her hakikatin bir ihtiyaca tekabül ettiği görülür. Bundan ötürü Şamanlık ve kamlar, birer hakikatin ifâdesidirler.
Sayfa 126Kitabı okudu
Eski Türklerde dağların, ağaçların kutsiyetinin bulunduğunu, her kaynakta ve kaya dibinde perilerin bulunduğunu ve bunlara niyaz edilmeden geçilmeyeceğini biliyoruz.
Türklerde ise kadın büyük bir ihtiram mevkiine maliktir. Avlara, Ziyafetlere kurultaylara, iktisadi islere iştirak eder Hakanın emirlerinin mutâa [itaat edilebilir olması] icin kadının da imzası lâzımdır. Resmi divanlarda kadın da hakanın yanında ahz-ımevki eder! Burada kadın, pedersahi ailede olduğu gibi, harem dairesine kapanmış ve erkeğin cinsi heveslerinin oyuncağı haline gelmiş değil, onunla musterek ve musavi bir hayata sahiptir...
Sayfa 49 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Hayat mudil bir varlıktır. Onu düz bir hat gibi ve yalnız bir cepheden mütalâa etmek, hakikati olduğu gibi kavramak için kâfi değildir.
Sayfa 14 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Eski şaman dualarında su ve ateş anası olan ulu tanrıya suret-i mahsusada arılar için dua edilmektedir.
Umumiyetle Türklerde ölüm korkunç ve felâketli bir hâdise değildir. Bilhassa onlar için en neşeli hayat şecaat sahnelerindeki ölümdür.
Türklerde İlk Din
Durkheim ve taraftarlarının izahlarına göre, iptidaî seviyede bulunan insanlar, kendilerinde alelâde zamanlarda göremedikleri coşkunluğu ve heyecanı, cemaat hâlinde müştereken yaptıkları âyinlerde duymuşlardır. Ancak bu heyecanın cemaat hâlinde bulunmaktan ileri geldiğini takdir edemedikleri içindir ki, derûnî bir ihtiyaç, onları bu kuvvetin menşeini aramaya sevk etmiştir.
Sayfa 20 - İptidaî Şamanlık, 9. BaskıKitabı okudu
Hayat mudil* bir varlıktır. Onu düz bir hat gibi ve yalnız bir cepheden mütalâa etmek, hakikati olduğu gibi kavramak için kâfi değildir. *Mudil: Karmaşık, güç, çetin.
Sayfa 14 - Türklerde İlk Din, Ötüken, 9. BaskıKitabı okudu
Resim