Tiyatroda, sözler ete kemiğe bürünür; duygu ise kendi anlaşılırlığını ortaya çıkarır.
Sayfa 21 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
modernitenin bizlere hatırlattığı şey, sanatsal etkinliğinin temelinde yatan başlıca iki eğilimin olduğudur: Görünür olanı görmek ve aşmak.
Sayfa 15 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"İyi bir taklit, sürekli bir keşiftir" , deniyor Diderot'un Ansiklopedi'sinde.
Sayfa 32 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Gerçek insanı öldürüyor. Bu yüzden, yaşama içgüdüsü onu seraplar görmeye itiyor ve bu serapların yarattığı yanılsama onun da gücünü yaratıyor.
Sayfa 30 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Tamamen mantıksal bir şey olmayacağı için (resim sanatı cosa mentale'dir, diyor Leonardo) sanat kendini görünümler üzerinden ortaya koymak zorundadır.
Sayfa 25 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
İnsan, bir hiçlik olan gerçeğin keşfine doğru ilerleyemediği için, gerçekle yüz yüze gelemediği için, görünüme sığınmaya, kendisinin kurtarıcısı olan yanılsamaya sığınmaya ihtiyaç duyar.
Sayfa 31 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Nietzsche en saf ve en tinsel eğlence olan sanatı öğütler. Sanat, "bu hayattaki en yüce görev ve en metafizik etkinliktir" , çünkü sanat, yaşamı kurtarır, ona kendi başına yaşama olanağı verir ve kendi gerçeği yüzünden, kendi hiçliği yüzünden "ölmemesini" sağlar. Sanat varlıktaki boşluğu doldurur ve ona düzenleyici amaçlar verir.
Sayfa 30 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Tiyatro ve sinema, içerdiği sorunsal açısından kendi kaderlerini gözler önüne serip birbirlerine karşı tartışmak üzere insanları bir araya toplamaya dayanan birer sanattırlar ve bu da, kriz halindeki bir mikrokozmos aracılığıyla olur; bu mikrokozmosta, karakterlerin canlandırdığı varolma çatışkısı, geçici olarak temsil ettiği insan makrokozmosunun durumunu aynaya yansıtır.
Sayfa 22 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Gerçeğin görünümü olarak sanat
Baudelaire şöyle diyor: “Olağanüstü ve kaba saba büyüsüyle bana güzel illüzyonlar yaşatabilen dioramalara gitmek istiyorum. En güzel hayallerimin sanatsal bir biçimde ifade edildiği ve trajik bir biçimde bir araya getirildiği tiyatro dekorlarını izlemeyi tercih ederim. Bütün bu şeyler sahte olduğu için, gerçeğe çok daha yakındırlar, oysa, tam da yalan söylemeyi bir kenara bıraktıkları için, peyzajların çoğu yalancıdır” (Salon de 1859, Œuvres Complètes, s.668).
Sayfa 25 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Platon imgede yanılsamalı bir gerçeklik görmektedir, zira imge sadece şeyin yerine geçerek onu temsil eder. Temsil etmek, aslında verili bir gerçekliğin simülakrını üretmektir; gerçekte orada olmayan bir şeye gönderme yapmaktır; göndergenin gerçek ya da kurgusal olması bu durumu değiştirmez.
Sayfa 10 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Platon'un
metafiziği başlı başına bir estetiktir: İdelerin ve Formların görülmesi, diyalektik bir ifadeyle, aklın sezgisiyle gerçekleşir ve bu durumda insanın gördüğü şey, maddenin başlangıcındaki kaosa düzen getirmesi amacıyla kutsal sanatçı için model görevi gören bir paradigmalar dünyasıdır.
Sayfa 34 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Temsilde yaşanan krizden, varoluşta yaşanan gerilemeye
soyut sanat, Varoluşun sembolik boyutu olarak görünümün statüsünü yeniden gündeme getirse de, şeylerin ontolojik dayanağını reddetmekten uzaktır. Tam tersine, soyut sanatın en büyük arzusu, yarattığı eserleri izlemek isteyen kişilerde varoluş duygusunu uyandırmak olmuştur. Bu açıdan, tasviri reddeden soyutlama pratiğinin, kitlelere bir bakış egzersizi, kökensel Varoluşu keşfetmeye yönelik bir dikkat çağrısı olarak sunulduğunu söyleyebiliriz.
Sayfa 12 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
sanat bir tür oyun gibidir: yaptığımız etkinliklerin en yararsızıdır, en azından ilk başta öyledir, fakat oyun niteliğindeki bu etkinlik, hiçlik hayaletini bizlerden uzaklaştırarak bizdeki yaşama tutkusunu artırdığını keşfettiğimiz andan itibaren, hemen en faydalı etkinlik haline gelir.
Sayfa 30 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Nietzsche'ye göre, hiçbir şey gerçekten daha tehlikeli değildir, zira varlığın en büyük gerçeği hiçliktir. Sanat, insanı Varlığın ifşasından, onun umut kırıcı boşluğundan ve anlamsız keyfiliğinden koruyan etkili bir yalandır.
Sayfa 30 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
insan aşkınlıkla olan bağını, uygun fonksiyonlar üzerinden, sanata doğru yönlendirmiştir ki; daha ileride göreceğimiz gibi, sanat, Gerçeğe dair arayışın en önemli biçimi olarak kalmıştır (en azından görülür bir biçim) .
Sayfa 12 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor