Soyut Sanat'ın ana temaları aşkın olanı, derin düşünceyi ve zamansız ya da sonsuz olanı içerir. Çoğu soyut sanatçı, eserleriyle normal insan deneyimini aşabileceğini ve neredeyse "yüce" (dini anlamda yüce olması şart değil) bir seviyede kendini ifade edebi leceğini düşünür. Diğer bazı soyut sanatçılar ise sanat eserinin en önemli rolünün, izleyicinin eserle kişisel düzeyde etkileşim kura rak kendi derin bilinçaltına çekilmesine imkan sunması olduğu kanısındadırlar.
Resim sevgisini Kral VII. Edward Sanatoryumu'nda yatan diğer hastalarla paylaştı ve bu hastaların çoğu, resim yapmanın morallerini düzelttiğini ve stresten kurtul malarına yardım ettiğini belirtti.
Uluslararası Stil diye de adlandırılan Bauhaus stili , süslemenin olmaması , minimal form ve tasarımın işleve hizmet etme biçimiyle nitelendirilir.
Mimarisinde ise genellikle duvar yerine cam ve eğimli çatı yerine düz çatı kullanılır.
Diego Rivera, Kahlo'nun bitişik kaşlarını şöyle tasvir etmiştir: "Bir karatavuğun kanatları, siyah kavisleri harikulade kahverengi gözlerini çevreler."
Diego Rivera, kadınlara pek sadık kalmadıysa da onlarla şaşırtıcı ölçüde iyi anlaşıyordu. İki kez evlenip birden fazla çocuğa babalık etmiş olsa da 1928'de Frida Kahlo ile tanıştırıldığında hayatının aşkıyla karşılaşmış oldu. 1929'da Kahlo onun üçüncü karısı oldu.
Sadakatsizliğin ve hiddetli kavgaların damgasını vurduğu, çalkantılı olduğu kadar tutkulu ve uzun ömürlü bir evlilik yaşadılar.
Yaşamının sonunda Rivera, Frida Kahlo'ya karşı beslediği aşk ne kadar fırtınalı olsa da, onun, kendi yaşamında gerçekten değer verdiği tek şey olduğunu itiraf etmiştir.