Sanat Tarihi Ve Feminist Eleştiri

Sanat/Cinsiyet

Kolektif

Sanat/Cinsiyet Sözleri ve Alıntıları

Sanat/Cinsiyet sözleri ve alıntılarını, Sanat/Cinsiyet kitap alıntılarını, Sanat/Cinsiyet en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yakın geçmişe kadar müze koleksiyonlarına ve sanat tarihi kitaplarına baktığımızda, tarih boyunca hemen hiç kadın sanatçının yaşamamış olduğu, yaşamışsa da herhangi önemli bir sanatsal katkıda bulunmadığı kanısına varabilirdik. Bugün, yani otuz-kırk yıla yayılan bir feminist eleştirel birikim sonucunda yaşamamış sayılanların izini sürebiliyor, ama daha da önemlisi, neden yaşamamış sayıldıkları üzerine düşünüyoruz.
Sayfa 11
Birinci & İkinci Kuşak Feminizm
Feminist düşüncenin ilk örneklerinde, "kadın olma koşulları ve deneyimi" vurgulanır ve "farklılıklar azaltılmaya ve en aza indirilmeye" çalışılır; çünkü "erkeklerden farklı olmak eşitsizlik ve kadınlar üzerinde baskının sürmesi anlamına gelir". Böylece kadınlar daha önce analizlerden dışlanmış olan kadınların dünyalarını belgelemeye girişirler. İkinci kuşak feministlerin vurgu konusunda yaptıkları değişiklik farklılığın en aza indirilmesi değildir; onlar farklılığın önemini, araştırmanın hayati odağı haline getirirler.
Reklam
Kadın cinselliği imgeleri, geçmişte pek ilgi duyulan bir alan olmadığı için sanat tarihinde önemli bir yer edinmemiş­ tir; yi ne de Carol Duncan, Paula Modersohn-Becker'a iliş­ kin incelemesinde bu konuya kısaca girer. Duncan, Moder­ sohn-Becker'ın nü Oto-portre'sinde (1906), nesneleşmeksi­ zin ve metalaşmaksızın, kendi cinselliğine ilişkin hissettik­ lerini sağlıklı olarak ifade edebildiğini ileri sürer.
Kadın yalıtılmıştır, göz kamaştırıcıdır, teşhir edilmektedir ve cinselleştirilmiştir. Ne var ki, anlatı ilerledikçe kadın erkek başkahramana aşık olur ve onun malına dönüşür. Dış görünüşündeki göz alıcı niteliklerini, herkese açık cinselliğini, revü kızı özelliklerini yitirir; erotizmi yalnızca erkek yıldıza sunulur. İzleyici de erkek yıldızla özdeşleşerek, onun iktidarına ortak olarak, dolaylı yoldan bu kadına sahip olur.
Sayfa 289Kitabı okudu
Erkek, filmin fantezisini yönetir; ayrıca başka bir anlamda daha iktidarın temsilcisi olarak ortaya çıkar: o, izleyicinin bakışının taşıyıcısıdır ve seyirlik kadın tarafından temsil edilen kurmaca dünyaya dışsal eğilimleri etkisizleştirmek için bu bakışı perdenin arkasına aktarır. (...) erkek bir film yıldızının büyüleyici özellikleri, bakışın yöneldiği erotik nesnenin özellikleri değil, izleyici-öznenin ayna karşısında kendini ilk tanıma anında algılamış olduğu mükemmel, daha güçlü ideal egonun özellikleridir.
Sayfa 288Kitabı okudu
Kadınlık mekanları, kadınlığın söylemde ve sosyal pratikte bir konumsallık olarak yaşandığı mekanlardır. Bu mekanlar, görme ve görülmeyi içeren sosyal ilişkide yaşanan sosyal yer, görünürlük ve hareketlilik duygusunun ürünüdür. Bakmanın cinsel politikası çerçevesinde şekillenmiş olan bu öğeler, bakışın belirli bir sosyal örgütlenmesinin sınırlarını çizer, bu da cinsel farklılığın belirli bir sosyal düzenlemesini yerleştirir. Kadınlık, hem koşul hem de sonuçtur.
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
83 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.