Sanat ve Arzu sözleri ve alıntılarını, Sanat ve Arzu kitap alıntılarını, Sanat ve Arzu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ahlakiliğin ön şartı özgürlüktür. Eğer bir kurala zorla uyuyorsan, senin dışında bir neden seni uyduruyorsa bir kurala, kural önceden verilmişse ve senin içinde yer etmemişse bu kural, başka bir deyişle bu kuralı sen kendin koymamışsan, kendi davranış kuralını, kendin a priori olarak koymuyorsan ahlaki bir varlık değilsin, çünkü özgür bir varlık değilsin. Ahlakiliği mümkün kılan şey doğrudan doğruya özgürlüktür. Kant’ın, dolayısıyla bütün Aydınlanma düşüncesinin çerçevesi bundan oluşuyor.
Kendisine yakınlık duyduğumuz, sempati duyduğumuz, bize bu izlenimi verecek şeyde, yani kendisiyle dostluk kuracağımız her şeyde, şöyle bir 'başka dünyadan'lık,bir tür beceriksizlik hali, bir tür tuhaflık olmazsa, asla dostluk kurulamaz.
insanın doğrudan doğruya birey olarak iktidarla ilişkisini şöyle düşünmemiz lazım:
Spinoza’nm ünlü bir sözü var Tractatus’unda, “Doğa uluslar, milletler, kabileler yaratmaz, yalnızca bireyler yaratır”. Bu ne demektir? Biliyorsunuz, milliyetçiliğin bütün ideolojisi şu fikre dayanır: “Biz doğadan öyleyiz, doğamız Türk” mesela, ya da “doğamız Alman, Ari ırkız”. Halbuki doğa, Müslümanlar üretmez, sonradan Müslüman olacak, Müslüman yapılacak bireyler üretir. Dolayısıyla doğal hak, hukuken verilmiş bir şey değildir. Doğal hak, hukuken verilmiş bir şey değildi; gerçekten başımıza gelen, negotiations (müzakereler) içinde ortaya çıkan ve eğer bir bireysek kendimizin de üretmek zorunda kaldığımız direnç süreçleri gibidir.