Hiçbir toplumsal düzen, kendi içinde barındırdığı bütün üretici güçler gelişmeden önce ortadan kalkmaz; yeni ve daha yüksek üretim ilişkileri de hiçbir zaman, kendi maddi var olma koşulları eski toplumun bağrında olgunlaşmadıkça, ortaya çıkmaz. Bunun içindir ki, insanlık ancak çözebileceği sorunları kendi önüne koyar; çünkü, olaya daha yakından bakılırsa her zaman görüleceği gibi, sorunun kendisi ancak çözümü için gerekli maddi koşullar zaten var olduğu zaman, ya da hiç değilse, oluşum sürecindeyken, ortaya çıkmaktadır.
Tolstoy, hem önceden birikmiş bir kini, daha iyi bir gelecek için oluşan özlemi, geçmişten kurtulma isteğini hem de gelişmemiş düşleri, siyasal deneysizliği ve devrim karşısındaki gevşekliği yansıtmıştır.