Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar
Sigmund FreudSanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar Sözleri ve Alıntıları
Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar sözleri ve alıntılarını, Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar kitap alıntılarını, Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Honald'ın rüyası bir anksiyete_rüyasıdır. Ürkütücü bir içeriği vardır, rüyayı gören uyurken kaygı duyar ve sonrasında da acı dolu duygularla baş başa kalır. Bu durumda da açıklama girişimimiz için elverişli olmaktan fersah fersah uzaktadır; yapmamız gereken bir kez daha rüya yorumu teorisinden geniş çapta bir yardım almaktır. Bir rüyada hissedilebilecek kaygıyı rüyanın içeriğine kadar izleme yanılgısına düşmemeli, rüyanın içeriğini sanki ayık yaşamda vuku bulan bir fikrin içeriğiymiş gibi ele almamamız gerektiğini söyler bu teori bize. En korkunç şeyleri ne sıklıkla hayal ettiğimizi, en ufak bir endişe bile hissetmediğimizi gösterir. Gerçek durumun, kolayca tahmin edilemeyeceğini ancak kesin olarak kanıtlanabileceğini, oldukça farklı olduğunu öğreniriz.
Sayfa 64Kitabı okudu
Leonardo’da sevgi gerçekten böyle bir özellik taşıyor gibidir: Duygular dizginlenip, araştırı içgüdüsünün egemenliği altına verilmiştir; Leonardo sevip nefret etmemiş, neyi sevip, neden nefret edeceğini belirleyen etkeni araştırmış, sevgi ve nefretin taşıdığı anlamı kendi kendine sormuş, Güzel ve Çirkin karşısında ilkin tarafsız davranmıştır. Sevgi ve nefret öncesinde bu tür araştırıları sürdürürken, gönlündeki duygular başlangıçta taşıdığı niteliği üzerlerinden sıyırıp atmış, düşünsel yönelimlere dönüşmüştür. Leonardo, tutkusuz bir insan değildi, insanlığa özgü tüm etkinliğin dolaylı ya da dolaysız itici gücü —il primo motore— rolünü oynayan tanrısal kıvılcımdan o da almış bulunuyordu payını.
Sayfa 11Kitabı okuyor
Dil, yalnızca kişinin kendi düşüncelerini ifade etmesine değil, temel olarak bu ifade edilenleri başkalarına iletmeye de yaradığından, "ilkel Mısırlı'nın, yaşadıkları bir olay esnasında, bu eş kavramlardan kastettiği kısmı"komşusunun anlamasını nasıl sağladığı üzerine soru yöneltilebilir. Yazılı dilde bu, alfabetik olanların arkasına yerleştirilen, anlamlarını atayan ve tek başlarına söylenmesi amaçlanmayan"niteleyici"sözcüklerin yardımıyla giderilmiştir."antik Mısır dilinde 'ken','güçlü'anlamına geliyorsa, söylenişini, alfabetik olarak yazımını, ayakta duran silahlı bir adam imgesi karşılar; aynı kelimenin 'zayıf'kelimesini ifade etmesi gerekiyorsa, söylenişini temsil eden harfleri, çömelmiş, gevşek bir figür karşılar."
İki anlamlı diğer kelimelerin çoğuna benzer şekilde açıklayıcı resimler eşlik etmekte.
Sayfa 115Kitabı okudu
Hayal gücü ve akıl arasındaki bu ayrım,onu bir sanatçı ya da nevrotik olmaya iter;aidiyeti bu dünyada olamayanlardan biridir artık.Böylece, merakının tuhaf bir şekilde adım atan bir kızı betimleyen bir rölyefe bağlanmış olması, fantezilerini bu kızın etrafında dokuması, kız için bir isim ve köken uydurması, yarattığı figürü on sekiz yüzyıldan beri gömülü olan Pompei'ye yerleştirmesi ve son olarak,tuhaf bir bunaltıcı rüyadan sonra,Gradiva adlı bu kızın varlığı ve ölümü hakkındaki fantezileri büyütmesi, aldığı kararlar üzerinde söz sahibi olan bir sandığı geliştirmiştir.
Sayfa 16Kitabı okudu
Kuşların uçuşuna ilişkin notlardaki âdeta kehanet izlenimi uyandıran pek karanlık ve kapalı bir yer, sanatçının uçma becerisine öykünme isteğini ne büyük bir duygusal güçle içinde yaşatıp ondan kopamadığını hepsinden güzel kanıtlar bize: «İlk uçuşunu uçacak o büyük kuş, altın daki kuğunun sırtından havalanacak, evreni baştan aşağı şaşkına çevirecek, yazılan tüm yazılarda onun ününden söz açılacak ve doğup büyüdüğü yuvanın çevresi sonsuza dek nurdan bir haleyle donanacak.»
Sayfa 68 - leonardo da vinciKitabı okuyor
Jensen'in "Gradiva"sında Sanrılar ve Rüyalar
Gradiva şeklinde bürünüp canlanan genç kadın, Honald'ın sanrısını tekrar tamamen kabul etmişse, bunu muhtemelen Honald'ı bu sanrıdan azat etmek için yapmaktadır. Bu sonradan kurtulman başka bir yolu mevcut değildir; bu sanrıyla çelişmek, karşı çıkmak, böylesi bir olasılığın yitirilmesine sebep olacaktır. Gerçek vakalarda dahi karşılaşılan böylesi bir hastalığın tedavisinde bile tanrısal yapının temeline inerek başlayıp, mümkün mertebe sorgulayarak ilerlemekten başka bir yöntem takip edilemez. Zoe bu iş için biçilmiş kaftansa, hiç kuşkusuz yakın zamanda, kahramanımızın ki gibi sanrıların nasıl tedavi edileceğini öğrenecek, bu tanrıların nasıl ortaya çıktığını da keşfedeceğiz demektir.
Sayfa 23 - DorlionKitabı okudu