Sanatın Gerekliliği

Ernst Fischer

Sanatın Gerekliliği Sözleri ve Alıntıları

Sanatın Gerekliliği sözleri ve alıntılarını, Sanatın Gerekliliği kitap alıntılarını, Sanatın Gerekliliği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İzlenimcilik (empresyonizm)
Çünkü düzeni bozulmuş bir dünyada, her şey yolundaymış gibi davranmak, yapacak başka şey yokmuş gibi, eskilerin bir zamanlar yaratı­cılıklarının olanca gücüyle dile getirdikleri çağIarının gerçek yaşantılarını süsleyerek yeniden söylemek, yozlaşmanın ta kendisidir. İşte bu göğsü madalyalı, gizli yerleri defne dallarıyla örtülü sanat kalpazanlığına karşı bir başkaldırmaydı izlenimcilik.
"Düş kırıklığı"nın yanı sıra bir de "soğukluk" teması, ıssız, yabancı bir dünya duygusu çıktı ortaya. İlk olarak Romantizmle beliren bu özellik daha sonra hiç kaybolmadı; tersine, kapitalist düzenin gelişmesi boyunca hayatın artan yabancılaşması içinde kendini her gün biraz daha çok duyurur oldu. Bu soğukluk duygusu ile birlikte sıcaklığa ve güvenliğe, hayalimizde ana karnına benzer bir yere dönme özlemi başgösterdi. Alman Romantizmine özgü bir ölme isteği, bir ölüm düşkünlüğü ortaya çıktı
Reklam
Yabancılaşmanın yirminci yüzyıl sanatında ve edebiyatında belirli bir etkisi olmuştur. Kafka'nın önemli yapıtlarını, Schoenberg'in müzigini, gerçeküstücüleri, birçok soyut sanatçıyı, "anti-romancıları" "anti-oyun yazarlarını" Samuel Beckett'ın ürpertici güldürülerini, Amerikan "beatnik"lerini etkilemiştir.
Romantizm kapitalist-burjuva düzenine, "yitirilmiş düşler" düzenine, iş hayatı ve kazancın bayağılığına karşı bir ayaklanma, tutkulu ve çelişmeli bir ayaklanma hareketiydi.
Sanatın görevi her zaman insanı bütünlüğü içinde heyecanlandırmak, kendisini bir başkasının yaşamı ile bir görebilmesini başkalarında kendisinin olabilecek yaşantıları benimsemesini sağlamaktır. Brecht
Benliğinden ötede kendi dışında ama gene de kendi
Milyonlarca kişi kitap okuyor, müzik dinliyor, eğlenmek istiyor, sinemaya gidiyor. Neden? Oyalanmak, dinlenmek eğlenmek istiyorlar demek, soruyu pekiştirmekten öteye gitmez. Insanın bir başkasının hayatına, sorunlarına gömülmesi, kendini bir resim, bir müzik parçası ya da bir roman, oyun, film kişisi ile bir görmesi neden oyalayıcı, dinlendirici eğlendirici olsun? Böyle gerçeklikdışı olaylara neden yoğunlaşmış gerçeklikmiş gibi tepki gösterelim? Ne tuhaf, anlaşılmaz eğlencedir bu? Eğer yetersiz bir yaşayıştan daha zengin bir yaşayışa, tehlikelerden uzak yaşantılara kaçmak istiyoruz dersek, o zaman yeni bir soru çıkıyor ortaya: yaşayışımız neden yeterli değil? Neden gerçekleşmemiş yaşamlarımızı başka görüntülerle, başka biçimlerle gerçekleştirmek istiyor, karanlık bir salonun aydınlatılmış sahnesinde yalnızca oyun olduğunu bildiğimiz bir şeye soluğumuz kesilircesine kapılıyoruz?
Reklam
733 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.