Geçmiş bulaşıcıdır...
Bana sorsalar geçmiş nedir diye; her halde diyeceğim tek şey olurdu; gelecektir. Birde sorarlarya hani insanı insan yapan olgular, özellikler nedir diye, tabi ki bunlardan biride geçmiştir derim, demek zorundayım. Çünkü geçmiş dejavudur. Bugün neysem 10 yıl sonra ki benimdir. Ve bugün de 10 yıl önce ki ben. Geçmiş, giriştir, gelecekte girişin sonucu. Unutmayın ki iyi bir giriş iyi bir sonuç demektir. Kötü bir girişte, kötü bir sonuç. O sebeptendir ki o an geldiğinde iyi düşünüp iyi karar verin ve bunuda unutmayın; Bir adım atıyorsanız, 4 adım sonrasını da düşünün. Çünkü geçmiş kurtuluşu olmayan bir saplantıdır. Her yerdedir. Tedavisi olmayan bir hastalıktır ya da kara delik. Belki geçmişi değiştiremezsin, ama geleceğini de gölge gibi takip etmesini engelleyemezsin. Çünkü geçmiş danışmanındır.
Kitaba gelirsek eğer hap bağımlısı bir dedektif. 2 cinayet bir veba salgını ve de geçmiş. Birde psikolojik rahatsızlık. Sıkıldığım yerler çok oldu kitapta ve bir o kadar da konudan sapılmalar. Yani okunsada olur, okunmasada olur denecek kitaplardan. Tek ilgimi çeken psikolojik polisiye tarzında olmasıydı ve olaylarında gerçekte yaşanmış bir olay olmasıydı.
"Geçmişten kurtulabilir mi insan yoksa geçmişe teslim mi olmalı insan?"
Geçmişinize iyi bakın ve geçmişinizle kalın...
