Saptırılmış Vasiyetler

Milan Kundera

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Herhangi bir olguyu derinlemesine tanımak için, onun gerçek ya da gizil güzelliğini anlamak gerekir.
Reklam
İnsan sonsuzluğu arzu eder, ama ancak taklidine sahip olabilir.
Bir yaşamöyküsünün değeri, açıkladığı gerçek olguların yenilik ve doğruluğundan kaynaklanır. Bir romanın değeri, yaşamın yaşam olarak o zamana kadar gizlediği olanakların ortaya çıkartılmasındadır; başka bir deyişle, roman her birimizin içinde gizli olan şeyi bulgular. Romana yönelik alışılmış övgülerden biri şöyle demektir: Kitabın kahramanında kendimi buluyorum; yazarın benden söz ettiğini ve beni tanıdığını sanıyorum; ya da yakınma olarak: Bu roman tarafından saldırıya uğramış, çırılçıplak bırakılmış, aşağılanmış gibi hissediyorum kendimi. Hiç kuşkusuz çok safça olan bu tür yargılarla kesinlikle alay etmemeli; bu yargılar, romanın roman olarak okunduğunun kanıtlarıdır.
Faşist ya da komünist, eski bir ütopya: toplumsal yaşam ile özel yaşamın tek yaşam olduğu, saklısız, gizlisiz yaşam. Breton'un sevdiği üstgerçekçi düş: İnsanın herkesin gözü önünde yaşadığı camdan ev, perdesiz ev. Ah! saydamlığın güzelliği! Bu hayâlin biricik başarılı uygulaması: Tamamen polis tarafından denetlenen toplum. Bundan Varolmanın
Biyografi yazarları kendi karılarının özel cinsel yaşamını bilmezler, ama Standhal’in ya da Faulkner’in özel cinsel yaşamlarını bildiklerini sanırlar. Kafka’nınkiyle ilgili olarak ancak şunu söylemeyi göze alabilirdim: Onun çağının (pek kolay olmayan) erotik yaşamı bizimkine pek az benziyordu: O çağın genç kızları evlenmeden önce yatmıyorlardı; bekar erkekler için ancak iki seçenek kalıyordu: iyi aileden evli kadınlar ya da aşağı sınıflardan kolay kadınlar: satıcılar, hizmetçiler ve hiç kuşkusuz fahişeler. Brod’un romanlarının ingelem gücü birinci kaynaktan besleniyordu: Coşkun, romantik (acıklı boynuzlatmalar, intiharlar, hastalıklı kıskançlıklar) cinsiyetsiz erotizmleri buradan kaynaklanmaktadır: “Kadınlar içten bir erkeğin cinsel ilişkiden başka bir şey düşünmediğine inanarak yanılgıya düşerler. Cinsel ilişki ancak bir simgedir ve tam tersine, önem bakımından onu güzelleştiren duygunun kat kat fazlasına eşittir. Erkeğin bütün aşkı kadının teveccühünü (sözcüğün gerçek anlamında) ve iyiliğini kazanmayı amaçlar.” (Brod’un “Aşkın Büyülü Diyarı” romanı) Kafka’nın romanlarının imgelem gücü, tam tersine, neredeyse özellikle öteki kaynaktan yararlanır: “Genelevin önünden, sevgilinin evinin önünden geçermişçesine geçiyordum.” (Günlük, 1910, Brod tarafından sansüre uğratılan cümle).
Reklam
Esrime, Grekçe sözcüğün kökeninin geldiği anlamda 'Kendi dışında' olmak demektir: Kendi durumundan (stasis) çıkma eylemi. “Kendi dışında' olmak, içinde bulunduğu andan (şimdi'den) geçmişe ya da geleceğe kaçan bir hayalperest benzerim şimdiki zamanın dışında olmak anlamına gelmez. Tamı tamına karşıtıdır. Esrime, geçmişi ve geleceği tümüyle unutup şimdiki zamanla eksiksiz bir biçimde özdeşleşmedir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Resim