En Eski Şaraba ve Esrara Dair Sözleri ve Alıntıları
En Eski Şaraba ve Esrara Dair sözleri ve alıntılarını, en eski Şaraba ve Esrara Dair kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şarabın derin keyifleri, kim bilmez ki sizleri? Kimin dindirilecek bir pişmanlığı, çağıracağı bir anısı, boğacağı bir acısı, gerçekleşmesi imkansız düşleri olsa, hepsi gelip size, asma yapraklarında saklanmış o gizemli Tanrı’ya sığınır.
Ne yücedir o içimizde ki güneşin aydınlattığı şarap manzaraları!
Şarap insana benzer, ne raddeye kadar takdir edilip küçümseneceği, sevilip nefret edileceği, elinden ne denli güzel işler veya canavarca suçlar geleceği asla bilinmez.
O halde, ona kendimize olduğumuzdan daha zalim davranmayalım ve onu dengimiz sayalım.
Gel, hadi gel, mutluluk şurada, iki adım ötede, sokağın köşesine gel.
Elem kıyılarını tamamen gözden yitirmiş değiliz henüz, hülyanın ortasına da düşmüş değiliz, haydi, cesaret dostum, söyle bacaklarına da düşüncelerini yerine getirsin.
Daima sarhoş olmalı. Bütün iş burada, yegane mesele bu! Kolunuzu kanadınızı kıran zamanın korkunç yükünü hissetmemek için dur durak bilmeden sarhoş olmalısınız.
Ama neyle? Şarapla, şiirle ya da erdemle, neyle isterseniz. Yeter ki sarhoş olun.
Olur da bir sarayın merdivenlerinde, bir hendeğin yeşil otlarında, odanızın kasvetli yalnızlığında, sarhoşluğunuz çoktan azalmış veya yok olmuşken uyanırsanız, rüzgara, dalgaya, yıldıza, kuşa, saate, kaçıp giden her şeye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan her şeye, konuşan her şeye, saatin kaç olduğunu sorun; ve rüzgar, dalga, yıldız, kuş, saat, cevap versin size: saat, sarhoşluk saati! Zamanın korkunç eziyetlerle şehit ettiği köleleri olmamak için hiç durmadan sarhoş olun!
Şarapla, şiirle veya erdemle; neyle isterseniz.