Böylesine efsane bir kitaba "Sarışın Vampir" kadar çiğ bir isim koymayı seçen yayınevine bir alkış istiyorum. İyi yorumları okumasaydım hayatta almazdım. Kendi topuğunuza sıkmışsınız!
Kitaba gelince; peynir ve reçel bir araya gelince lezzetli mi olur iğrenç mi? İşte bu kitap okuyucusunda bu iki tattan birini uyandıracaktır, arası yok bence. Kendi adıma, Hint mitolojisi ile harmanlanmış, güçlü bir kadın karakter üzerine kurulmuş, vampirliği romantizmle harmanlayarak şirin göstermeye çalışmayan ve "görevimiz tehlike" tadında aksiyonuyla soluksuz okunan bir kitaptı. Kitabın kapağını kapattığımda ilk yaptığım şey ikinci kitabı kutudan çıkarmak oldu. Kitabın adını ve kapağını görmezden gelip bir şans vermenizi tavsiye ederim.
Not: Az biraz cinsellik ve bol bol kanlı sahneler içerir. (+16)
"Kime mükemmellik fırsatı verilecek? Soylulara mı? Ruhban sınıfına mı? En yozlaşmış olanlar, bu işi en çok kendilerinin hak ettiklerine inanacaklar. Bu, tarihten alınabilecek en eski derstir. Asla değişmez."
“Bu tesiste beni hayatımın sonuna kadar tutacak asker ya da mermi yok. Bırakılmadığım takdirde insanlarının öleceğini General’ine söyle. Ölümlerinin günahı senin boynuna olacaktır. Tanrı adına yemin ederim ki, asla cennete gidemeyeceksin. Ne bu dünyada ne de ötekinde.”
“Ve kayınbiraderin de avukat... Bu arada sana söylediği şeyleri dinleme. O da diğer avukatlar gibi. Dürüst bir şekilde para kazanan insanlara imrenirler...”
“Krişna bir Tanrı mıydı? Emin misin? Bundan emin olabilir miyiz?”
Yakşa başını salladı. “Bunun bir önemi yok. Tanrı nedir? Sadece bir kavram... Krişna her kim olursa olsun, ikimizin de ona itaatsizlik edemeyeceği biri olduğunu biliyoruz.”
“Beni koruyamazsın. Sadece ölürsün.”
“Öldürülürsem, öldürülürüm. En azından denemiş olurum.”
“Cesur sözler, aptalca sözler. Gidebilirsin. Sana hakkımda öyle şeyler anlatırım ki, adımı lanetleyerek buradan koşup gidersin.”
“Güzelliğinin dünyanın herhangi bir yerinde var olmaya devam etmesi, kalbimi ısıtıyordu.” Duraksadı. “Bu soruyu neden soruyorsun? Seni sevdiğimden dolayı öldürmediğimi biliyorsun.”