Şarlatanlığın Tarihi

Lars Morris

Oldest Şarlatanlığın Tarihi Posts

You can find Oldest Şarlatanlığın Tarihi books, oldest Şarlatanlığın Tarihi quotes and quotes, oldest Şarlatanlığın Tarihi authors, oldest Şarlatanlığın Tarihi reviews and reviews on 1000Kitap.
''Barış için insanların ne mi yaptığını söyleyeceğim? İnsanlık bugün de kaytardı; mesaiye gelmedi...''
“Tarihi iki defa okuruz, ilk okumada kullanılabilir ‘gerçeklerin’ peşine düşeriz. Bu bir papazın İncil’i okuması gibi bir şeydir. İkincisinde bu işin aslı neymiş diye okuruz. Bu da şeytanın İncil’i okuması gibidir.”
Reklam
Gerçek Vampirleri Ararken
"Vampir insana dair herşeyi içinde Barındırır:iyi ve kötü , yaşam ve ölüm." Michael Bell
Sayfa 80 - Kırmızı yayınlarıKitabı okuyor
Fransızlar, bu İngiliz icadını -patatesi- kendi ulusal mutfaklarına yöneltilmiş bir saldırı olarak gördüler. İngilizlerin kulaklara canavar düdüğü gibi gelen "patates çapalama" seslerine yenik düşmektense açlıktan ölmek çok daha iyiydi. 1619 yılında Burgundy'de patates yasaklandı, kısa bir süre sonra diğer Fransız şehirleri de bu yasağı izledi. Patates yemenini cüzama neden olduğu söylendi ve Fransızlar yüz yıldan daha uzun bir süre boyunca, bu hastalığın tek sorumlusunun patates olduğuna inandılar.
D'Annunzio'ya göre, savaş, generallere bırakılamayacak kadar ciddi bir işti.
279 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 27 days
Bu başka bir tarih, buzdağının görünmeyen kısmından küçük bir kesit bana kalırsa. Şarlatanların dünyasında yaşıyor olmamızın bir kanıtı niteliğini taşıyor bu kitap. Fakat kitabı okuduktan sonra büyük bir soru işaretine sahip kocaman bir soru oluşuyor insanın zihninde; YAŞADIĞIMIZ BU ZAMANLAR İNSANLIĞIN GERÇEKTEN İLERLEYİŞİ Mİ YOKSA TARİHİN KIYAFET
Şarlatanlığın Tarihi
Şarlatanlığın TarihiLars Morris · Kırmızı Yayınları · 200974 okunma
Reklam
Akli dengesi bozuk olanların kendi kendilerine ve çevrele­rine zarar vermelerini engellemek için, deli gömleği üretilmişti. Bu gömlek, "deli" olduğu düşünülen kimselere, "akıllı"lar ta­rafından zorla giydirilirdi. Korse de bedeni kontrol etmek üze­re üretilmişti. Güzellik mitine zarar verecek bir sarkma, taşma, pörsüme kontrol altına alınarak gözlerden gizlenmeliydi. Yaşlı­lığı doğal bir süreç olmaktan daha çok, bir çeşit hastalık olarak düşünen "gençlik dini", korse aracılığıyla yaşlılık "hastalığı"nı denetim altına almaya çalışıyordu. Beden, korse denilen bu dar hücreye kapatılarak ehlileştirilmeye çalışılıyordu.
Sayfa 11 - Kırmızı
Tarihi iki defa okuruz, ilk okumada kullanılabilir ‘gerçeklerin’ peşine düşeriz. Bu bir papazın İncil’i okuması gibi bir şeydir. İkincisinde bu işin aslı neymiş diye okuruz. Bu da şeytanın İncil’i okuması gibidir. Lars MORRIS (Şarlatanlığın Tarihi)
Akli dengesi bozuk olanların kendi kendilerine ve çevrelerine zarar vermelerini engellemek için, "deli gömleği" üretilmişti. Bu gömlek "deli" olduğu düşünülen kimselere, "akıllı"lar tarafından zorla giydirildi. "Korse" de bedeni kontrol etmek üzere üretilmişti. Güzellik mitine zarar verecek bir sarkma, taşma, pörsüme kontrol altına alınarak gözlerden gizlenmeliydi. Yaşlılığı doğal bir süreç olmaktan daha çok, bir çeşit hastalık olarak düşünen "gençlik dini", korse aracılığıyla yaşlılık "hastalığı"nı denetim altına almaya çalışıyordu. Beden, korse denilen bu kadar dar hücreye kapatılarak ehlileştirilmeye çalışılıyordu.
Sayfa 11 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
"Korse Tarihi"
Korse kullanımı 1840'lı yıllarda yaygınlaşsa da ince bir bele sahip olma tutkusu, bu tarihten çok önceleri de vardı. Ortaçağ'da bir Fransız kraliçesi, hizmetindeki kadınlara, bel ölçüleri 25-33 santimde tutmalarını emretmişti. Hizmetlilerin bu işi başarmak için bedenlerini nasıl bir cendereye soktuklarını tahmin etmek hiç de güç değil. Anlatıldığı kadarıyla Rönessans döneminde bir meclis düşesi demir korse giyerek bel ölçüsünü 33 cm olarak korumayı başarmıştı. Korseler, 19. y.y başlarına kadar 1,5 cm kalınlığında deriden yapılıyordu. Korse giymiş kadın "göğüslerinden kalçalarına dek incecik boru geçirilmiş bir karıncaya" benziyordu. Bu, bugünün magazin diliyle söylesek, pek de "yürek hoplatan bir görüntü" değil.
Sayfa 12 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Korse kadınlara hem fiziksel, hem de psikolojik zararlar vermişti. Viktorya döneminde yapılan otopsiler, korsenin kadınların karaciğerlerine ciddi zararlar verdiğini ortaya çıkarmıştı. Bazı raporlar, karaciğerin neredeyse ikiye bölündüğünü gösteriyordu. 1837'de kadınların korse yüzünden deforme olan göğüsleri ve omurgaları üzerine bir kitap yayımlanmıştı.
Sayfa 12 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.