Kış, saadetlerimizi tamamlamak için geliyor. Bahar, aşkımızı tazelemek için. Yaz, damarlarımızdaki çalışma arzusuna biraz tembellik, güneş ve kudret doldurmak için.
"Tabiat çırılçıplak, hatta zelzelesi, fırtınasıyla bile güzel, özlenir bir şey. Bizi kucaklamak, bizi avutmak, bizi çalıştırmak, bize öğretmek in neler yapmaz. O artık bir sır değildir. Bize bir saadeti bağıran, bizi yaşamaya çağıran bir bütündür. Tavuklar bizim için yumurtluyor, bu vapuru bizim kafamız yaptı. Bu tayyarede uçan biziz. Ellerimiz ellerimizin içinde gülen, bağıran, seven, en çok seven, insanlarla dolu lokantadayız. Şimdiden sonra kahveler, buğdaylar yanmayacak. Çocuklar kalorifer olmayacak, sinemalar dolup dolup boşalacak. Zaman o zamandır."
Diğer bütün kitaplarında da yaptığı gibi Sarnıç' ta da yapmış Abasıyanık bütün yapacağını. Sarnıç, içindeki öykü sayısınca dünyayı barındırıyor. Her bir öyküde farklı bir bakış açısından bakıyoruz etrafa, farklı yerler geziyoruz ve farklı duygular hissediyoruz.
Sait Faik' in çoğunluğu Varlık' ta yayınlanmış öykülerinin derlendiği bir kitap Sarnıç. Bunun yanında yazarın yalnızca bu kitap için yazdığı öykülerde bulunuyor. Güzel kurgular Sait Faik' in kelimeleriyle birleşince geriye bir bardak kahve alıp keyfini çıkartmak kalıyor tabii!
SarnıçSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20133,346 okunma
"Dünyada en sevmediğim şey, sabahtı. Ben bir Paris'li kadar sabahtan nefret ederdim. Senelerden beri güneşin doğuşunu seyretmedim. Senelerden beri hayatın yeniden başlayışını görmedim. Görmek de istemedim. Herşey her günkü halini aldıktan sonra, sokağa çıkardım."
3 yıl önce çıkan semaver ve hatta 9 yıl sonra yazdığı Lüzumsuz Adamdan bile çok daha sosyal içerikli ve toplumcu bulduğum bu kitap,şüphesiz ki Sait Faik'in okunmazsa okunmaz kitabıdır. Bu kitabı okumadan Sait Faik'i anlamak mümkün değil.
SarnıçSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20133,346 okunma
Ben ki dans salonlarına,barlara,hatta balolara düşman bir adamımdır.Sinirlenirim.Bana öyle gelir ki,oralarda yalnız bir tek fikir vardır:O da bir kadın kandırmak.Ondan ötesi,mızıka,ışık,kadeh,raks,adi birer vasıtadır.
Bu dünyada insan en güzel, en büyük, en bahtiyar olacak mahluktu. O halde niçin sokakta çıplak çocuklar, aç gezenler, işsiz delikanlılar, titreyen köylüler,yalnız namazlarını ve torunlarını seven ihtiyarlar vardı?
Her güzellik beni normal zevklerin ötesine çeker, dudaklarım başka bir dudağa değdiği zaman bir ölümün, bir enerjisizliğin adımlarını duyardım. İnsanlar ölürken böylemi ölürlerdi? Son nefes denilen şey ne müthiş şeydi öyleyse. Hiçbir taarruz kabiliyeti kalmamış bir adamın feveranıyla bir başkasına sarılırdım… Yeniden yepyeni bir insan olmak için zaman zaman bir volkan haliyle bir şeyler püskürüyordum.