"Bu geniş, devasa, bir kanser gibi canlı cağı ile olduğundan daha fazla değilse de en az bir o kadar kendi ile savaş halinde olan bu eserde, ilerideki barbarlıklara eşlik etme tehlikesi olana şeyle, tersine onlara kafa tutmayı sağlayacak şeyi ayırt etmenin giderek daha güç gibi göründüğü o yıllarda, bu kitap kendi biçimini buldu.
Yüzyılın ikinci yarısının gördüğü en kötü ve en iyi şeyin kökeninde o olabilir miydi? En soylu özdeyişler, darda kalmış, her şeyden yoksun erkeklere ve kadınlara başkaldırma olanağı veren özdeyişleri ve kölelik ilkelerini aynı eserde bulmak mümkün müydü?