Lozan ve Osmanlı'nın Reddedilen Mirası

Satılık İmparatorluk

Mustafa Armağan

Satılık İmparatorluk Sözleri ve Alıntıları

Satılık İmparatorluk sözleri ve alıntılarını, Satılık İmparatorluk kitap alıntılarını, Satılık İmparatorluk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
15 Kasım 1933 Perşembe: Heykelin temel kazığı çakıldı. 20 Ağustos 1935 Salı: Belediye tarafindan kadınların manto giymeleri ve yüzlerinin açılması için dellal ile ilan edilmiştir. 5 Ekim 1935 Cumartesi: Heykel geldi ve yerine konmağa başlandı.Krippel isminde heykeltıraş bir Almana (...) 40 bin dolar (80 bin Türk lirası), bilahare 6 bin Türk lirası daha mükafat olarak verilmiştir..Abidenin kaide kısmı, keşfi mucibince (gereğince) 26 bin Türk lirasıdır. Abidenin rekzi (dikilmesi) münasebetiyle Hacı Mahmut Mahallesi'nden 600 hane dağıtılmıştır. Ve asar-ı atikadan olan UmurBey (Paşa) Camii de yıktırılmıştır. 26 Ekim 1935 Cumartesi: Heykelin dikme ameliyesi (işlemi)bitmiştir.
Sayfa 279 - TimaşKitabı okudu
Tek Millet, Tek Şef, Tek Parti, Tek Kitap... Dönemin tekçi karakterinin özü, özeti bu yaldızlı formülde yatıyor. Lakin
Nutuk
Nutuk
'un bir gazete reklamında neredeyse "kutsal kitap" ("Kitab-ı Mukaddes") ilan edilmesi, kendi aleyhine işleyecek ve zamanla 'en çok basılan ama en az okunan kitap rekorunu açık farkla kıracaktır.
Reklam
Harf inkılabı
Cemil Meriç'in bir yerde dediği gibi 3 Kasım 1928'den itibaren kütüphaneler birer "tuğla yığını"na dönecek, 900 yıllık birikimin üzerinden asfalt geçirilecekti. Bir gün önce âlim olanlar ertesi gün ilkokula başlayan birer öğrenci haline gelecek, Mahir İz'in hatıralarında geçtiği üzere Latin harflerini kazara önceden öğrenmiş öğrenciler, hocalarının hocaları olacaklardı! Bu köklü değişimden etkilenmeyen "mutlu azınlık" ise yabancı okullardan mezun olanlardı. Onlar yarışa bir adım önde başlayacak ve yeni teşekkül edecek Cumhuriyet bürokrasisinin çekirdeğini oluşturacaklardı.
Sayfa 189Kitabı okudu
Heykel dediğin Atatürk'ün olur.
1980'de Emirdağ'daki askerî garnizon komutanı bir ere (muhtemelen Güzel Sanatlar'da okuyan bir talebedir) alçıdan amatörce bir atatürk heykeli yaptırıp belediyeye hediye eder. Heykel Cumhuriyet Meydanı'na dikilir. Ancak Atatürk karikatürü denilebilecek bu ucube'nin çirkinliği fark edilse de kimsecikler dokunmaya cesaret edemez. Günün birinde tesadüfen ilçeden geçmekte olan "bilirkişiler" bu çirkinliği fark edip heykelin yenisiyle, daha düzgün bir heykelle yani,değiştirilmesini isterler. Sonuçta yeni bir heykel yaptırılır. Buraya kadar pek bir sorun yok. Ancak kaldırılan eski (kötü)heykel ne olacaktır?İmha edemezsiniz, kıramazsınız, patlatamazsınız. Dolayısıyla heykele kimse dokunmaya cesaret edemez. Köylere teklif edilir, almazlar. Sağda solda bir süre gezdikten sonra belediye, heykeli itfaiye binasının bahçesine diker. Olacak bu ya, bir gün itfaiye aracı aceleyle yangına giderken heykelin koluna çarpar ve kırar. Bunun üzerine belediye, başına bir iş gelmesinden korkar ve heykele biri zarar verir de başlarına iş açılır korkusuyla 'imha'sına karar verir. Kırılır mı? Hayır tabii ki. Atatürk'ü Koruma Kanunu varken kim cesaret edebilir ki buna? Sonuçta heykel meçhul bir yerde her aşaması fotoğraflanıp belgelenerek ve saygıda katiyen kusur edilmeden gömülür, yani 'toprağa verilir." Bizde heykelin "ucube"yle akrabalığı epeyce eskidir, sizin anlayacağınız. أعوذ بالله من الشيطان الرجيم
Sayfa 78 - TimaşKitabı okudu
..Aynı zamanda düşünme kapasitelirini felç ettiğimiz, azıcık düşünmeye kalkanları da Cemil Meriç'in tabiriyle "kuduz köpek gibi kovaladığımız" için bazı soruları sormak dahi cesaret istemektedir günümüzde.
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
137 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.