Satır Arası Hikayeler - Serdar Tuncer
133 syf / Eşik Yayın
Puanım : 6
Yorumum :
Serdar Tuncer'in duruşunu sesini ve kalemini seviyorum. Bu eseri tarihte yaşanmış ya da yaşanıldığı düşünülen, dilden dile aktarılan hikmetli öykülerle doludur. Ki bu öyküler bizim mirasımızı, tarihimizi ve kültürümüzü oluşturuyor. Ben hikayeleri okurken kendimi bir köy evinde sobanın yanı başında otururken hayal ettim. Tabi ki bu hayalin içinde yağmurun sesi ve buram buram ekmek kokusu da vardı :) Çoğu duyduğum ve bildiğim hikâyelerdi. Ancak ben okurken tekrar hayat buldular. Ve gözümde canlanan yaşlı bir karakter vardı. Bu bazen bir padişah oluveriyor, bazen bir zerdüş, bazen de bir aşık. Ama ben onu en çok dostla aldanan aldanmaz öyküsüne yakıştırdım. Ve bu hikayenin adını da ayrı bir sevdim. Serdar abi sözü yormadan izahını yapmış, ve bize de okumak kalmış..
Kitabın önsüzünde bu hikayelerin bize neler kattığından bahsediyor benim çok hoşuma gitti.
Paylaşmak istiyorum;
" Vezir olmanın adam olmaya yetmediğini o hikayelerden öğrendik, kimsenin yaptığının yanına kar kalmayacağını, bir böceğin bile sebepsiz yere yaratılmadığını, her işte hayır olduğunu, sevmeyi, sevilmeyi, cömertliği, kahramanlığı, saygıyı, adam olmayı, incitmemeyi hatta kulluğu o hikayelerden öğrendik. "
Alıntılar :
• Aşıkların ciğerleri deliktir. Maşuk onları nerede olursa olsun bilir, tanır.
• Sözler hacim kazanıyor dudaklarında.
• Aşık susarsa, Arif konuşursa helak olur.
• Beni aldatacaklarsa Allah ile aldatmasınlar. Dostla aldanan aldanmaz.
• Kaybetmenin acısı kazanma arzusu ile birleşince akıl terkeder sahibini.