Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.8
Satranç
Stefan ZweigSatranç Yorumları ve İncelemeleri
Satranç yorumları ve incelemelerini, Satranç kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Satranç puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.410 üzerinden
Tekrar Tekrar Okunmayı Hak Eden Kitap!
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CrgXw0utE9i
Nasıl yani? Artık herkesin okuduğu Stefan Zweig'ı ve Satranç kitabını hayatımda ilk kez mi okudum?!
Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak her yaşa uygun harika kitaplar önerdim.
Satranç
"Bize hiçbir şey yapmadılar. Sadece bizi büsbütün hiçliğin içine yerleştirdiler, çünkü bildiği üzere yeryüzündeki hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz. "
Stefan Zweig'e ait kitabı daha iyi anlayabilmek için kitapta yer alan imgelerin ve anlatılmak istenen asıl hikâyenin ne olduğunu kavrayabilmek için yazarın hayatı hakkında da bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Çünkü bu kitap yazarın intihar etmeden önce verdiği son eserdir. Yani intihar öncesi ruh halini en iyi bu kitap anlatır. O dönemlerde Nazi hegemonyasının güçlenmesiyle birlikte çoğu yazar savaş yanlısı eserler verirken, Zweig buna karşı durmuştur. Zaten bundan dolayı da Naziler yaktığı kitapların başında Zweig kitapları gelmiştir.
Zweig bu baskı ve karanlık günlerden dolayı ülkesini terkederek Londra'ya gider. Bir zaman sonra da Brezilya'ya giderek burada bir evlilik yapar. Ancak Zweig hâlâ mutsuz ve huzursuzdur. Hitler Almanya ' sının acımasızlığını, şiddetini düşünür durur. İnsanların acıları, onurlarının gururlarının hiçe sayılması, insanların işkence edilerek öldürülmesi, bir ideoloji uğruna çoğu insanın katledilmesi, kibirli bakışlar ona ağır gelir.
Ve eşi ile birlikte ilaç alarak intihar ederler. Artık Zweig ve eşi yatak sarılmış bir şekilde ölmüştür.
Peki kitabına bu nasıl mı yansıdı ?
Satranç tahtası, savaş alanını
Czentovic, Nazi acımasızlığını
Dr. B. ise; hümanizmi, ve insanların 2.Dünya savaşında yaşadıklarını temsil etmektedir.
77 syf.
8/10 puan verdi
Stefan Zweig'in sürgün yıllarında son durağı olan Brezilya'da yazdığı , şiddetin egemenliğine karşı koyamayadığı , mat edilen özgürlüğü son bir kez ele aldığı ve eşi Lotte'yle birlikte 22 Şubat 1942 yılında intihar etmeden önce tamamlayıp bitirdiği edebiyata ve yaşama vedasıdır aslında Satranç ...
Nasıl bittiğini anlayamayacağınız,bir solukta okuyup bitireceğiniz akıcı bir başyapıt.
Kesinlikle okumalısınız.
Zweig'in okuduğum ilk kitabı ve bence kesinlikle okunması gereken bir eser
Satranç: Zweig'in son yapıtı, edebiyata ve yaşama vedası
Mirko Czentovic ile Dr.B aracılığıyla bir nevi Avrupa kültürünün ve Avrupalılığın çöküşünü anlatmaktadır .
Dr.B insancıl ve özgür bir yaşam biçimini temsil eden dünya görüşüyle Zweig'in kendini yansıttığı bir figürdür
Bu kitabı okurken resmen bambaşka bir dünyaya gidip geldim. Stefan Zweig’ın savaşlara olan nefretini ve bu savaşların insanlar üzerindeki etkilerini daha önce birçok kitabında rastlamıştım. Ama Satranç kitabı gerçektende de bambaşka bir kitap uzun zamandır bu kadar heyecan içinde okuduğum sonuna gelince de bittiğine inanamadığım bir kitap olmamıştı.
Mirko Czentovic insanlarla doğru dürüst iletişim bile kuramazken Dünya Satranç Şampiyonu olmayı başarmış. 20 seneden fazladır satranç oynamayan Dr. B ile bir gemide karşılaşıp satranç oynamasını anlatan bir kitap.
Dr. B'nin yaşadıklarını satranç oynarken tekrar hissetmesi..
Yalnızlığın bir insanı ne hale getirebileceğini, hiçlik duygusunun fiziksel acıdan bile çok daha kötü bir duygu olduğunu gördüm bu kitapta.
Çok etkileyici bir eserdi. Ayrıca Stefan Zweig'in bu eseri yazdığı dönemde içinde bulunduğu ruh halini ve bu eseri yazdıktan sonra eşiyle birlikte intihar etmiş olması Satranç kitabını oldukça etkileyici hala getiriyor.
*satranç
Zweig’ın en ses getiren,ölümünden önce kaleme aldığı son uzun öyküsüdür.Bir gece yarısı New York’tan kalkıp Buenos Aires’e gidecek olan büyük vapurda başlar yolculuğumuz.Başkarakterlerden biri Czentovic diğeri Dr.B. adlarını taşır. Czentovic ufak bir hitler modelini Dr.B. ise Zweig’ ın kendini resmettiği bir figür olmuştur.Bu iki figürle birlikte Zweig, uzlaşmayan toplumsal değerleri ve Avrupa’nın çöküşünü betimlemiştir.
Bu kitabı daha önce çok görmüştüm fakat nedense almamışım Ama bu sefer farklı bakıyordu bulunduğu rafdan :)
Stefan Zweig’in Satranç kitabı artık elimdesin :))
Kitapta olaylar, New York’tan kalkıp Buenos Aries’e gidecek olan yolcu vapurunda geçiyor.Bence en can alıcı nokta Dr. B’nin hikâyesini anlatmasıyla başlıyor ve Dr. B, İkinci Dünya
Dünyada her insanın iyi yapabildiği bir şeyler mutlaka vardır. Sadece bazı yeteneklerin keşfedilmesi ve gelişmesi için çabalamak gerekiyor. Hayatta kimseyle dalga geçilmemeli,kimseye karşı önyargılı olunmamalı çünkü o insanlar ileride büyük başarılara ulaştıklarında pişman olabiliriz. Ben bu kitapta bunu bir kez daha anladım.
Zweig’ın okuduğum ilk kitabı, yazarına o günden bu yana hayranlığım ve sonsuz bağlılığımın ilk zinciriydi. Zweig’un kendine has üslubu, derin tahlilleriyle yarattığı karakterler, zaman ve mekan uyumuyla romanlarında sarhoş olmamak imkansız. Zweig’ın hem özel hayatı hem de eserleri ona olan hayranlığımın sebeplerinden biri. Zweig’ın, eserleri hayatın hangi kıyısında, hangi dalgasıyla savaşıyorsan savaş umut ışığı yaktığı ve umudun hiç sönmeyeceğini anlattığına yemin edebilirim. Zweig’ın hümanist karakteri eserlerine belki de bu yönünden ilham vermiştir. Zweig’ın umut dolu, hayat ışığı verdiği kalemi aynı ışığı onunla paylaşmadı, hümanist karakteri Nazi katliamına daha fazla dayanamadı ve 2.eşi ile intihar etti. O umut dolu kalem ona umut aşılamaya belki de yetmedi. O umut dolu kalem binlerce insana umut olurken, o kalem sahibine umut olmadı. Hayat dedikleri bu olsa gerek. Zweig’ın öldüğünü düşünmüyorum, çünkü kalemi halen yaşıyor. Varlığı bana halen umut aşıladığı gerçeğini değiştirmiyor. Ve son mektubunda da yazdığı notla da ışığını yaymaya devam ediyor.
“ Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızılllığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.”
~Yeni doğacak güneşi görmeye gücüm kalmadı, ama siz mutlaka yeni doğacak güneşi bekleyin.
10/10 puan verdi
instagram.com/p/BmMTL6djGgv/?...
Stefan Zweig her okuduğum kitabını çok beğendiğim yazarlardan, yine bir oturuşta bitirmeliklerden olan #Satranç.
Stefan Zweig karakterlerinin psikolojilerini çok iyi anlatıyor. Muazzam bir şekilde karakter analizini yapıp, bunu okuyucuya aktarıyor. Kesinlikle okumanız gereken bir kitap. Kitapta anlatılanlar hafızanıza kazınacak.
Satranç, Stefan Zweig’in son kitabı olma özelliğini de taşıyor. Kitaba başlamadan yazarın hayatınıda bir araştırın derim
Kitaptan alıntılar:
"Sonunda yalnızdım ve artık asla yalnız olmayacaktım!"
"İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür,. Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız... Yalnız... "
Beyin Jimlastiği yaptığım bir kitap. İnsan beyninin karanlık dehlizlerini, çaresizliğiniz insan üzerinde ki olumsuz etkilerini, Hitlerin akıl almaz, acımasızca da olsa etkili işkence yöntemlerini gördüğüm bir kitap oldu.
Ve niye satranç öğrenemediğimi bir kere daha teyit ettim ben o kadar sabırı kendimde görememiyordum. Keyifli okumalar.
Dünya şampiyonu bir satranç ustasıyla bir yolculuk. Ama bu şampiyonluğun yanında insani değerlerden yoksun olan bir kişilik. Sonrasında ise nazi zulmü gören sıradan bir adamın yalnız bırakıldığı bir hücrede satranç kitabını bulması ve bu konuda kendini olağanüstü geliştirmesi. Ama bu gelişimin onun ruhi yapısına zarar vermesi. Yazar bu kitapta her şeyin aşırılığının zararırını çok güzel anlatmış. Kitaptan epey keyif aldım.
Yazar bu okuduğum ilk eseriyle; bir kitap için oldukça kısa olmasına rağmen, bireyin iç dünyasını bu kadar ayrıntılı tahlil edebilmesi ve dilinin akıcı olması sebebiyle (çeviri de iyiydi) favorilerim arasındaki yerini aldı...
77 syf.
8/10 puan verdi
Satranç... Okumayı erteliyordum hep ama okuduğum zaman bu ertelemeyle ne kadar büyük bir hata yaptığımı anladım. Muhteşem bir kurgu, akıcı bir dil ve olağanüstü bir hikaye...
Zaten yeterince inceleme var bu kitap hakkında, ne yazsam yetersiz olucak ama kitabı okurken yaşadığım hissleri tarif etmek istedim. Esas konu olan hiçlik duygusu kitapta oldukça büyük bir ustalıkla anlatılmış. Yani bunu yaşamayan biri asla böyle canlı tarif edemez. Yazarın da bu kitabı yazdıktan sonra intihar edişi ayrı bir etkiliyor insanı...
Kitapta başına gelenleri anlatan adam için üzülmeden edemiyorsunuz. Onun yerinde olduğumu, yalnızca masa, kapı, yatak, leğen, koltuk, pencere ve duvardan oluşan bir odada hiçliğin ortasında, her gün aynı yüzleri görüp sesleri işitdiğimi düşününce delirecek gibi oluyorum hala.
Ruhsal durumu oldukça etkileyen bir eser, okuması keyif verici, kaldırması bir hayli zor.
Yazarı bu kitabıyla tanıdım ve büyük sabırsızlıkla diğer kitaplarını okumaya başlıyorum.
Keyifli okumalar:)
Abert Camus diyor ki : "Cehennem hiçlikten iyidir."
Stefan Zweig kitaplarını şöyle tanımlıyorum: Ağır bir yemek yemişsiniz ve tıka basa dolusunuz. Ardından sizi rahatlatan soğuk limonlu bir soda içiyorsunuz. Yarım saat sonra o tıka basa haliniz gidiyor ve rahatlıyorsunuz.Zweig Satranç kitabında ufaktan da olsa yahudilere yapılan işkencelerden bahsetmiş. Kendisi de yahudi asıllıdır zaten.Hepimizinde bildiği üzere bu kitap yazarın vedası olarak nitelendirilmektedir. Ben tek solukta okunabilecek kalitede olduğunu savunanlardanım ancak beğenmeyerlerde illa ki olacaktır. İyi okumalar :)