Satranç

Stefan Zweig

En Eski Satranç Gönderileri

En Eski Satranç kitaplarını, en eski Satranç sözleri ve alıntılarını, en eski Satranç yazarlarını, en eski Satranç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sessizliğin karanlık okyanusunda cam fanus içindeki bir dalgıç gibi yaşıyordu, üstelik içten içe onu dış dünyaya bağlayan halatın koptuğunu ve artık kimsenin gelip onu sessiz derinliklerden çekip çıkarmayacağını sezinleyen bir dalgıç gibi. Yapacak, duyacak, görecek hiçbir şey yoktu; dört bir yanda sürekli bir hiçlik hakimdi, mekânsız ve zamansız mutlak bir boşluk. İnsan bir aşağı bir yukarı gidip geliyor, düşünceler de bir aşağı bir yukarı, bir aşağı bir yukarı tekrar tekrar onunla birlikte gidip geliyordu. Ama düşüncelerin bile her ne kadar soyut görünseler de bir dayanak noktalarına ihtiyaçları vardır, yoksa kendi eksenlerinde anlamsızca dönüp dururlar, hiçliğe onlar da katlanamazlar.
''Satrancı oyun olarak nitelemekle bir kısıtlamaya gitmiş, hakaret etmiş olmuyor muyduk?''
Reklam
''Bir kitaba kumaşın üzerinden bile olsa dokunabilme düşüncesi parmaklarımdaki sinirlerin tırnak uçlarıma kadar alev alev yanmasına sebeb olmuştu.''
''Fikir içime işler işlemez kuvvetli bir zehir etkisi yaptı; kulaklarım uğuldamaya, kalbim deli gibi atmaya başladı, buz gibi olmuş ellerime söz geçiremez olmuştum.''
''satrancın eşsiz bir avantajı vardır, zihinsel enerjiyi dar bir alana odaklayarak en ağır düşünce eyleminde bile beyni yormaz, aksine onun kıvraklığını ve dayanıklılığını arttırır.''
İnsan bir şey olsun diye bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.