“Allah'um” dedi, “ sen göreysun, ama iyi çalışan insanlaruz. Bize de herkes gibi bol para ver de insan gibi yaşayalum. Nedir şu çektuğumuz kepazeluk. Yıllardır üç el çalışır dururuz hâlâ açuz. Bari şu çalıştığumuz bahçede yüzümüzü güldür. Bizleri muhanete muhtaç edip el kapısında süründürme. Yıllardır oradan oraya göçüp durayruz. Daha bir paltaya sap olamaduk. O güzelum İstanbul'da bizi barındırmadın. Biz, bütün orada barınanlardan daha kötü miyduk? Ey Allah'um, sağa güveneyrum. Senden başka hiçbir dayanağım yoktur.”