Uzun bir süredir özellikle kapak tasarımıyla ilgimi çeken bir seriydi. Bizde şu an serinin üç kitabı çevrildi. Goodreads’ta seri beş kitaptan oluştuğunu gösterse de çevrilen son kitabın arka kapağında varis üçlemesinin final kitabı olduğu bilgisi bulunuyor. O sebeple serinin kaç kitaptan oluştuğuna dair aklımda deli sorular var..
Spoiler içerir!!!
Gelelim kitaba..
Başlarken bayağı umutluydum..
Ama..
Başladıktan sonra hüsrana uğradım. Kitabın giriş ve gelişme bölümü çok sıkıcıydı. Olaylar nasıl birbirine bağlanacak, bu iş nereye varacak soruları içerisinde umutsuzluğa kapanmak üzereyken; son iki yüz sayfa beni canlandırdı.
Konusu hakkında detaylı bilgi verip sürprizleri kaçırmak istemiyorum.
On altı yaşındaki her gün almak zodunda olduğu ilaç ve göğsünde büyük bir yara izine sahip olan Jack, Trinity adında ufak bir kasabada, geleceğin kendisine ne getireceğinden habersiz harika bir hayat sürmektedir. Ta ki bir gün ilacını almayı unutmasıyla, ona hayatın daha güzel ve canlı görülmesine kadar..
Aslen büyücü olarak doğan ama içine sahtekârlıkla savaşçı cevheri yerleştirilmesi sonucu Jack, istemediği bir savaşın tarafında yer almak zorunda kalıyor.
Başlarda sıkılmış olsam da etkileyici bir final yaptığını söylemeden geçemeyeceğim.
