Hatırlı bir mahpusun aşçısı, uşağı vardı. Yemek malzemesi dışarıdan aldırılır, tatlısı ile tuzlusu ile ne isterse pişirtebilirdi. Hatta akşamları mükemmel meze ile çakıntı bile yapılırdı.
Hakiki Kabadayı kendisinden bahsettirecek herhangi bir vaka ile övünmeyi ayıp sayar, görenler söylerler. Şayet biri sorarsa: Evet öyle bir şey olmuştu der geçer.